İGG ile Kemeraltı’nda Lezzet Durakları

İGG ile Kemeraltı’nda Lezzet Durakları

 

İzmir Gourmet Guide (İzmir Gurme Rehberi) isimli kitaptan daha önce de bahsetmiştim, İzmir'deki lezzet duraklarını listeleyen videolu bir kitap. Gezmeyi seven biri olarak ilk görüşte satın almış, sosyal mecralarda takip etmeye başlamıştım. İyi ki de öyle yapmışım…

İzmir Gurme Rehberi'nin Instagram hesabında gördüm ki İzmir'in tarihi Kemeraltı çarşısında bir lezzet turu düzenleniyor. Kitabın editörü Ahmet Güzelyağdöken eşliğinde 15 kişilik bir grup Kemeraltı'nda gezecek, küçük esnaf lokantalarını keşfedecek, simgesel lezzetleri tadacak. Neden olmasın? Hemen kaydolduk.

Kemeraltı İzmir'in çarşısı. Eskiden gezmeye de gidilirdi, şimdi alışveriş odaklı gidilen bir yere dönüştü. Evleneceksen gidersin. Oğlun mu sünnet olacak, gidersin! Elbise diktireceksin, kumaş alman lazım. Kemeraltı'na gidersin. Sarraflar, tuhafiyeler, çeyizciler hep burada. Baharat, bakliyat derseniz o da var, kasaplar turşucular da… Alışveriş için Kemeraltı'na gidersin ama bundan böyle yemek yemeye de Kemeraltı'na gidersin!

 
Her İzmirli çocuğun bir "Kemeraltı'nda kaybolma" hikayesi vardır. O yüzden bu tabela çok anlamlı geliyor bana, çocuklar büyüklerinlerin elini bırakılmamalı!  (Görsel alıntıdır)
 
Biz de 10 ocak cumartesi sabahı İzmir'in sembolü Saat Kulesi'nin önünde buluştuk. Hava buz ama ekibimiz sıcaktı…
 
İzmir Saat Kulesi
İzmir Saat Kulesi 2. Abdulhamit'in tahta çıkışının 25. yılı şerefine yapılmış. Kulenin saati Alman İmparatoru II Wilhelm tarafından hediye edilmiş. Boşuna güvenmiyoruz Alman malına, saat kurulduğu günden itibaren sadece 1 kere durmuş. O da 1974'te İzmir'de meydana gelen şiddetli deprem esnasında…

Saat kulesi ile ilgili küçük bir bilgiden sonra gurme hocamız Ahmet Güzelyağdöken rehberliğinde sokaklara daldık… Anafartalar Caddesi'nde İzmir'in en eski tatlıcısı Şekerci Ali Galip'e selam çaktık, kahvaltı için meşhur börekçimiz "Antalya Börekçisi Osman Usta"ya ulaştık.

 
Mekan küçük, kapasite büyük!
 
Antalya Börekçisi'nde gerçekten çok leziz olan böreklerin her çeşidini yedik, patatesli ve otlu peynirli benim favorilerim oldu. Kıymalı, kaşarlı, sucuklu, mantarlı çeşitlerinden denenebilir ama finali lorlu ve pudra şekerli olan börekle yapmalı!
 
Patatesli
 
Antalya Börekçisi'nin Foursquare linki için tık tık…

Daha sonra ağzımız biraz daha tatlansın diye Elgani Tatlıcısı'nı buluyoruz. Buranın spesyeli badem ezmesi, kahve ile çok iyi eküri olabilecek bir lezzet. Sadece badem değil, ceviz ve fıstık ezmesi de var. Yeri Kuyumcular Çarşısı'nda, bakmak için tık tık.

Meşhur Elgani Ezmecizade
 
Çok üşüdüğümüz için Ahmet Bey bizi her anlamda sıcak bir mekana götürüyor: Ayşa Boşnak Börekçisi.

Ayşa, Abacıoğlu Hanı içinde, hiç ummadığım güzellikte bir yer çıktı. Kemeraltı genelde küçük esnaf lokantalarının yer ettiği bir muhit. Lezzet bol ama ambiyans zor bulunur. Ayşa bu anlamda ezber bozan bir yer. Dekorasyonu ile beni çok etkiledi, çok özenli buldum! Yeri için tık tık.

Ayşa
 
Bu mekan ev yemekleri üzerine hizmet veriyor, Boşnak böreği, mantısı ve sarması denenmeli.
Biz çeşitlerden birer lokma tattık. Mekanın tabakları bile zarifti!
 
Ayşa'da ısınıp yolumuza devam ediyoruz. Oldukça tokuz ama tavsiyelere değil… Elimize aldığımız turşu suları ile sokakları gezmeye devam ediyoruz.
Ağzınızı sulandırmak gibi olmasın ama turşucuları da meşhur Kemeraltı'nın
 
Yolda gerçek Manisa Kebabı için Doyuran Kebap'ı listeye ekledik.

Tabaklar Balık Lokantası benim "tez zamanda gidilesi" listemin başına oturdu. Çünkü burası "zahmetsiz balık" yapıyormuş. Kılçık, kuyruk, kelle ayıklama derdi yok. Daha ne isteriz?

Tabaklar Balık'a gidiyoruz, Zahmetsiz balık söylüyoruz.
 
Meşhur tatlıcılar zinciri Özsüt'ün İzmir'de doğduğunu biliyor muydunuz? Ben bu gezide öğrendim. Kemeraltı'dakiSeferusta, Özsüt'ün çıkış noktası. Ziyaret etmek isterseniz yeri burada.

Ahmet Bey der ki: "Gurme olmak için malzemeyi çok iyi tanımak, malzemenin iyisini seçebilmek lazım. O yüzden doğru ürünü de doğru yerden almak lazım." Kemeraltı bölgesinde bize bir kaç alışveriş noktası da tavsiye etti.

 

Baharat ve kuru bakliyat alışverişimiz için adresimiz Değirmen isimli dükkan. Türkiye'nin hemen her yöresine ait ürünleri bulabileceğiniz bir yer. Yeri için tıklayın.

Havra Sokağı eskiden havranın bulunduğu, Yahudilerin yaşadığı bir sokak iken; şimdi kasapların, sakatatçıların, peynircilerin, manavların, turşucuların olduğu bir sokak. Çok çeşit, iyi mamül, ucuz fiyat için uğranmalı!

Bu sokak arası alışveriş duraklarını öyle sevdim ki, iç sesim "Kahrolsun avmler, yaşasın küçük esnaf" sloganı atmadan edemedi…

Yine Gül Kebap ağzımızın suyunu akıtıp geçen yerlerden. Köftesi ve döneri meşhurmuş. Yeri Anafartalar Caddesi'nde.

 

Gül Kebap
 
Kemeraltı'nı geride bırakıp İkiçeşmelik Caddesi'ne çıkıyoruz. Mezarlıkbaşı bölgesindeyiz. Cadde üzerinde normalde gözünüze çarpmayacak küçücük bir lokanta daha: Tire Kebapçısı Ali Usta. Tire'dekilerden bile daha iyiymiş köftesi. Listemize ekledik…

Yolun karşısındaki katlı otoparkın yan sokağı da Anafartalar Caddesi olarak devam ediyor. Bu cadde İzmir'in en uzun caddelerinden biriymiş. Gastronomik olarak da çok zengin olduğunu söyleyebilirim, zira az sonra uğrayacağımız her yer bu cadde üzerinde.

Ben, Anafartalar Caddesi'nin bu bölümüne ömrümde ilk kez geldim. Çok tarihi ara sokakları varmış, bazı evlere bayıldım. Esnaf burada hala küçük dükkanlarda kendi uzmanlığına göre hizmet veriyor. Dar bir cadde, arabalar ve insanlar yanyana giderken zorlanıyor. Eski ama ruhu olan bir yer olduğunu düşündüm.

Mahalle ruhunu korumanın en iyi yolu küçük esnafa destek!
 
Katlı otoparkı biraz geçince Yeşiloba Saray Çorbacısı'na oturuyoruz. Burada şırdan tuzlama çorbası içiyoruz, enfes! Üzerine de koyu kestirmeli tandır damaklarımıza bayram ettiriyor. Çok tok olmamıza rağmen! "Koyu kestirme" tandırın üzerindeki sos. Şanslıysanız yapılışını da izleyebilrsiniz.
 
Koyu kestirmeli tandır
 
Çıkışta İzmirlilerin çok iyi bildiği ama unutulmaya yüz tutmuş bir içeceği deniyoruz: Sübye! Kavun çekirdeğini ezip macun haline getiriyorlarmış ve biraz su ile süzüyorlarmış. Sonuç: Süt görünümlü, kavun kokulu çok ferah hissettiren muhteşem bir içecek!
Tezgah üstündeki şişenin içinde bir muhteşem lezzet: Sübye
 
Böyle bir içeceğin nasıl modası geçmiş anlamıyorum. Hemen bir şişe alıp eve götürdüm, bu tadı bilmeyi annem ve kardeşlerim de hakediyordu!

Yolumuz üzerindeki Urfa Bakkaliyesi yine baharat, salça alışverişiniz için doğru adresmiş!

Tok ve ötesiyiz ama İzmir'e özgü bir lezzet olan söğüşü en güzel yapan yerlerden birinde yemezsek turumuz eksik kalırmış . O yüzden Söğüşçü Niğdeli Muammer Usta'da duraklayıp söğüş dürümlerimizi yiyoruz. Yine ayaküstü ve küçük bir mekan.

Küçük ama ünlü bir büfe
 
Söğüş nedir bilmeyene anlatalım: Kellenin her bölümünün (yanak, dil, beyin) küçük parçalara kesilerek, pişmiş ama soğuk bir biçimde dürüm haline getirilmesi. Bol kimyon ve maydonoz olmazsa olmazdır, soğan ise ekstra lezzet katar.
 
Söğüş malzemeleri
Söğüş son hali (görsel alıntıdır)
 
İzmir'in çok sahiplendiği bir yiyecek olmasına rağmen çoğu söğüşçünün Niğdeli olması ilginçtir. Aynı paradoks İzmir'de çok tüketilen midyenin Mardinliler tarafından yapılmasında da vardır.

Burnumuza hoş bir kahve kokusu geliyor, bir de bakmışız dibek kahvecisi. Hoş sohbetler esnasında tüketmek üzere alıyoruz.

Yol üzerindeki Fatih Kebap'ta bonfileden şiş yemeli, Hayyam Meyhanesi'nde memleketi kurtarmalıymışız! Belki birgün, neden olmasın?

Anafartalar Caddesi'nin sonundaki Öztat Kardeşler Lokmacısında son tatlımızı yiyor, Tarihi Emniyet Kıraathanesi'nde çaylarımızı yudumluyoruz.

Çıtır çıtır lokma
 
Sohbetimiz çok güzel. Kıraathane kültürü, unutulmuş içeceklerimizden acı badem suyu somata, Viyana'ya kahve kültürünün Osmanlılar'dan geçmesi gibi ilginç konulardan konuşuyoruz.

Ve veda vakti…

Tur ekibimizle toplu halde
 
Çok yararlı, birçok konuda farkındalığımı arttıran bir gezi oldu. Kazandıklarımı özetlemem gerekirse:

* Kemeraltı'na sadece alışveriş için değil yemek için de gitmek gerek.

* Gezmek bana göre ciddi bir iştir, yemenin de öyle olduğunu biliyordum. Artık daha da iyi biliyorum 🙂

* Başarılı olmak için aç gözlü olmak şart değil. Adamlar büfe gibi yerlerde veya 10 sandalyeli lokantalarda yıllardır iyi lezzetler üretiyor ve "yeni şube açalım", "yan dükkanı da alalım işi büyütelim" demiyor. İşlerini iyi yapmaya odaklanıyorlar ve kalite asla bozulmuyor. Babalar iyi yaptıkları işlerini mümkünse oğullarına devrediyorlar.
 

* Kemeraltı'nda gezerken sadece yerlere ve mağazalara değil, biraz da binaların tepesine bakmamız gerekiyormuş. Bakınca görülüyor ki üstteki güzellikler ve tarih çok büyük zenginlik! Burada aslında bir "old town" (eski şehir) var, Avrupalıların elinde olsa pazarlaya pazarlaya bitiremeyecekleri…

Kemeraltı'nda gezerken kafamı yukarı kaldırdım ve sürpriz!
Bakış açını değiştir
Ve keşfet!
* Terkedilmiş sokaklar gördüm, eskiden çok güzel evlerin bulunduğu. Rumların, Ermenilerin, Levantenlerin, Türklerin kardeşçe yaşadığı, şu an virane olan sokaklar… Çok büyük bir hazine gizli buralarda, en kısa zamanda elden geçmesini diliyorum.
Ara sokaklarda terkedilmiş güzelim evler…
 
Böyle farklı ve güzel bir gün yaşamamıza vesile olan İzmir Gourmet Guide ekibine ve Ahmet Güzelyağdöken'e teşekkür ederim. Turun tekrarı olacakmış. Bence siz de takip edin, siz de katılın, siz de tadın, siz de öğrenin!

IGG facebook hesabını beğenmek için tık tık…

IGG Instagram hesabı için tık tık…

Benim seyahatlerimi takip etmek isterseniz de Facebook sayfamı ve Instagram hesabımı beğenebilirsiniz!

 
 
 
Son Yazılar
Yorum ( 7 )
  1. setenay süzer dedi ki...
    15 Ocak 2015 at 22:00
    Cevapla

    Merhaba,\r\nAz önce Söke’den kuzenim, bloğunu, özellikle Kemeraltı lezzet duraklarını okumamı önerince haberdar oldum bu özenli ve güzel bloktan.1961-71 arasında, eğitim yıllarını(İKL ve EÜ.TıpFak) İzmir’de geçirmiş biri olarak Kemeraltı’nın yaşamımdaki önemini tahmin edersin .3 yıl önce, benzer tur için İzmir e günübirlik gelmiş tek başıma fotoğraflar çeke çeke,40 öncesini anılarıyla,Konak meydanını gezip görmüş, Kemeraltı’na girerek, Şükran Otel den başlayıp Havra sokağından Hisarönüne devam etmiştim ,o yılların tadını maalesef bulamasam da yine de mutlu olmuştum..İzmire ilk gelişte sizin güzergahı gezeceğim,lezzetlerin tadına bakacağım.Paylaşımını için çok teşekkürler.Bloğuna göz attım ve çok beğendim.Seni candan kutluyorum.Emeğine sağlık ,vakit buldukça diğer gezi yazılarını okuyacağım.Sevgilerimle\r\nDr.Setenay Süzer\r\nÇocuk Hast Uzm\r\nGebze

  2. yavuz akince dedi ki...
    16 Ocak 2015 at 22:00
    Cevapla

    Merhaba, Çok güzel mekanlar öneriyorsunuz. İzninizle Kemeraltı nı cok seven bir İzmirli olarak bir kaç ekleme yapmak istiyorum.Ali Galip e gelmeden sağa dönerseniz Can Döner, birinci, ikinci Beyler sokağı arasında Çankaya Kurufasulya, Kızlarağası hanı arkasında Kemer balıkçısı ve Arasta Adana 01, balıkçının sokağına girip ilk sağa dönerseniz Bergama Köftecisi , Hisarönünde Mennan Pastanesi, Kavaflar hanına giderken sağda içerde Bizim Mutfak, Hisarönünden Kızlarağası Haının arka tarafına giden sokak üzerinde Meşhur Hisar Söğüşçüsü, Mennan karşısındaki sokak içinde Oturma yeri olmayan Meşhur Hisarönü Şambalicisi, Hisarönünden konak Pier e doğru gittiğinizde sokak içinde Girit Lokantası, Kestane Pazarın da Köfteci Salih Arslan vaktiniz ve mide kapasiteniz yetmediği için uğrayamadığınızı sandığım lezzet mekanları. Afiyet olsun.

  3. Melike Kutlay Cengiz dedi ki...
    17 Ocak 2015 at 22:00
    Cevapla

    Yavuz Bey, elinize sağlık! Katkınız için çok teşekkür ediyorum, merakla diğer yerleri denemek istiyorum.\r\n\r\nSetenay Hanım, Sökeli kuzeninize (hemşerime) size bloğumu önerdiği için ve size de okuyup beğendiğiniz için çok teşekkür ederim! Yorumunuz beni çok mutlu etti, en kısa zamanda yolunuzun buraya düşmesini umarım!

  4. Sibel dedi ki...
    19 Ocak 2015 at 22:00
    Cevapla

    Fotoğraflarla taçlanmış çok güzel bir yazı…ben de 20 yıldan sonra bir gün keşfettim ki Kemeraltı’nı gezerken hep yere bakmıycaksın başını kaldırıp yukarılara oralarda ki tarih kokan güzellikleri de seyredeceksin…

  5. ergun dedi ki...
    19 Ocak 2015 at 22:00
    Cevapla

    Melike hanım merhaba,mükemmel bir İzmir yazısı olmuş.Bir İzmirli olarak beni de anılarıma götürdünüz.Bahsettiğiniz mekanlara zaman zaman uğruyorum.Eskiden hemen her günüm oralarda geçerdi.Rehberiniz Üniversite yıllarını İzmirde geçirmiş olması nedeniyle iyi bir izmirli sayılır.Her nekadar kendisi Sökeli de olsa izmiri iyi bilir.Kendisiyle uzun yıllardır görüşmemiştim.Bu vesileyle arayıp görüşeceğim.Setenay hanımın dediği gibi İzmirin ve özellikle Kemeraltının eski ambiyansı her ne kadar eskisi kadar olmasa da yine de benim için çok özel bir öneme sahip. Ne iyi ettiniz de bu güzel yazıyı kaleme aldınız ve İzmirimizi bilmeyen kişilere anlattınız.Çok yaşayın emi.Saygılar.Bu arada yedikleriniz içinde afiyet olsun diyorum.

  6. Melike Kutlay Cengiz dedi ki...
    21 Ocak 2015 at 22:00
    Cevapla

    Sibel Hanım, Ergun Bey, yorumlarınız beni çok mutlu etti. Beğenmenize çok sevindim, teşekkür ederim.

  7. Orhan tuna
    22 Ağustos 2016 at 21:00
    Cevapla

    http://www.yemekguzel.com/kemeralti-esnaf-lokantalari/\r\n\r\nben de kendimce kemeraltı lezzet duraklarını geziyorum, esnaf lokantaları derlememe linkten ulaşabilirsiniz.

Bir cevap bırakın