İGG ile Kemeraltı’nda Lezzet Durakları15 Ocak 20157 YorumKategori : Mekan55 İzmir Gourmet Guide (İzmir Gurme Rehberi) isimli kitaptan daha önce de bahsetmiştim, İzmir'deki lezzet duraklarını listeleyen videolu bir kitap. Gezmeyi seven biri olarak ilk görüşte satın almış, sosyal mecralarda takip etmeye başlamıştım. İyi ki de öyle yapmışım…İzmir Gurme Rehberi'nin Instagram hesabında gördüm ki İzmir'in tarihi Kemeraltı çarşısında bir lezzet turu düzenleniyor. Kitabın editörü Ahmet Güzelyağdöken eşliğinde 15 kişilik bir grup Kemeraltı'nda gezecek, küçük esnaf lokantalarını keşfedecek, simgesel lezzetleri tadacak. Neden olmasın? Hemen kaydolduk.Kemeraltı İzmir'in çarşısı. Eskiden gezmeye de gidilirdi, şimdi alışveriş odaklı gidilen bir yere dönüştü. Evleneceksen gidersin. Oğlun mu sünnet olacak, gidersin! Elbise diktireceksin, kumaş alman lazım. Kemeraltı'na gidersin. Sarraflar, tuhafiyeler, çeyizciler hep burada. Baharat, bakliyat derseniz o da var, kasaplar turşucular da… Alışveriş için Kemeraltı'na gidersin ama bundan böyle yemek yemeye de Kemeraltı'na gidersin! Her İzmirli çocuğun bir "Kemeraltı'nda kaybolma" hikayesi vardır. O yüzden bu tabela çok anlamlı geliyor bana, çocuklar büyüklerinlerin elini bırakılmamalı! (Görsel alıntıdır) Biz de 10 ocak cumartesi sabahı İzmir'in sembolü Saat Kulesi'nin önünde buluştuk. Hava buz ama ekibimiz sıcaktı… İzmir Saat Kulesiİzmir Saat Kulesi 2. Abdulhamit'in tahta çıkışının 25. yılı şerefine yapılmış. Kulenin saati Alman İmparatoru II Wilhelm tarafından hediye edilmiş. Boşuna güvenmiyoruz Alman malına, saat kurulduğu günden itibaren sadece 1 kere durmuş. O da 1974'te İzmir'de meydana gelen şiddetli deprem esnasında…Saat kulesi ile ilgili küçük bir bilgiden sonra gurme hocamız Ahmet Güzelyağdöken rehberliğinde sokaklara daldık… Anafartalar Caddesi'nde İzmir'in en eski tatlıcısı Şekerci Ali Galip'e selam çaktık, kahvaltı için meşhur börekçimiz "Antalya Börekçisi Osman Usta"ya ulaştık. Mekan küçük, kapasite büyük! Antalya Börekçisi'nde gerçekten çok leziz olan böreklerin her çeşidini yedik, patatesli ve otlu peynirli benim favorilerim oldu. Kıymalı, kaşarlı, sucuklu, mantarlı çeşitlerinden denenebilir ama finali lorlu ve pudra şekerli olan börekle yapmalı! Patatesli Antalya Börekçisi'nin Foursquare linki için tık tık…Daha sonra ağzımız biraz daha tatlansın diye Elgani Tatlıcısı'nı buluyoruz. Buranın spesyeli badem ezmesi, kahve ile çok iyi eküri olabilecek bir lezzet. Sadece badem değil, ceviz ve fıstık ezmesi de var. Yeri Kuyumcular Çarşısı'nda, bakmak için tık tık.Meşhur Elgani Ezmecizade Çok üşüdüğümüz için Ahmet Bey bizi her anlamda sıcak bir mekana götürüyor: Ayşa Boşnak Börekçisi.Ayşa, Abacıoğlu Hanı içinde, hiç ummadığım güzellikte bir yer çıktı. Kemeraltı genelde küçük esnaf lokantalarının yer ettiği bir muhit. Lezzet bol ama ambiyans zor bulunur. Ayşa bu anlamda ezber bozan bir yer. Dekorasyonu ile beni çok etkiledi, çok özenli buldum! Yeri için tık tık.Ayşa Bu mekan ev yemekleri üzerine hizmet veriyor, Boşnak böreği, mantısı ve sarması denenmeli.Biz çeşitlerden birer lokma tattık. Mekanın tabakları bile zarifti! Ayşa'da ısınıp yolumuza devam ediyoruz. Oldukça tokuz ama tavsiyelere değil… Elimize aldığımız turşu suları ile sokakları gezmeye devam ediyoruz.Ağzınızı sulandırmak gibi olmasın ama turşucuları da meşhur Kemeraltı'nın Yolda gerçek Manisa Kebabı için Doyuran Kebap'ı listeye ekledik.Tabaklar Balık Lokantası benim "tez zamanda gidilesi" listemin başına oturdu. Çünkü burası "zahmetsiz balık" yapıyormuş. Kılçık, kuyruk, kelle ayıklama derdi yok. Daha ne isteriz?Tabaklar Balık'a gidiyoruz, Zahmetsiz balık söylüyoruz. Meşhur tatlıcılar zinciri Özsüt'ün İzmir'de doğduğunu biliyor muydunuz? Ben bu gezide öğrendim. Kemeraltı'dakiSeferusta, Özsüt'ün çıkış noktası. Ziyaret etmek isterseniz yeri burada.Ahmet Bey der ki: "Gurme olmak için malzemeyi çok iyi tanımak, malzemenin iyisini seçebilmek lazım. O yüzden doğru ürünü de doğru yerden almak lazım." Kemeraltı bölgesinde bize bir kaç alışveriş noktası da tavsiye etti. Baharat ve kuru bakliyat alışverişimiz için adresimiz Değirmen isimli dükkan. Türkiye'nin hemen her yöresine ait ürünleri bulabileceğiniz bir yer. Yeri için tıklayın.Havra Sokağı eskiden havranın bulunduğu, Yahudilerin yaşadığı bir sokak iken; şimdi kasapların, sakatatçıların, peynircilerin, manavların, turşucuların olduğu bir sokak. Çok çeşit, iyi mamül, ucuz fiyat için uğranmalı!Bu sokak arası alışveriş duraklarını öyle sevdim ki, iç sesim "Kahrolsun avmler, yaşasın küçük esnaf" sloganı atmadan edemedi…Yine Gül Kebap ağzımızın suyunu akıtıp geçen yerlerden. Köftesi ve döneri meşhurmuş. Yeri Anafartalar Caddesi'nde. Gül Kebap Kemeraltı'nı geride bırakıp İkiçeşmelik Caddesi'ne çıkıyoruz. Mezarlıkbaşı bölgesindeyiz. Cadde üzerinde normalde gözünüze çarpmayacak küçücük bir lokanta daha: Tire Kebapçısı Ali Usta. Tire'dekilerden bile daha iyiymiş köftesi. Listemize ekledik…Yolun karşısındaki katlı otoparkın yan sokağı da Anafartalar Caddesi olarak devam ediyor. Bu cadde İzmir'in en uzun caddelerinden biriymiş. Gastronomik olarak da çok zengin olduğunu söyleyebilirim, zira az sonra uğrayacağımız her yer bu cadde üzerinde.Ben, Anafartalar Caddesi'nin bu bölümüne ömrümde ilk kez geldim. Çok tarihi ara sokakları varmış, bazı evlere bayıldım. Esnaf burada hala küçük dükkanlarda kendi uzmanlığına göre hizmet veriyor. Dar bir cadde, arabalar ve insanlar yanyana giderken zorlanıyor. Eski ama ruhu olan bir yer olduğunu düşündüm.Mahalle ruhunu korumanın en iyi yolu küçük esnafa destek! Katlı otoparkı biraz geçince Yeşiloba Saray Çorbacısı'na oturuyoruz. Burada şırdan tuzlama çorbası içiyoruz, enfes! Üzerine de koyu kestirmeli tandır damaklarımıza bayram ettiriyor. Çok tok olmamıza rağmen! "Koyu kestirme" tandırın üzerindeki sos. Şanslıysanız yapılışını da izleyebilrsiniz. Koyu kestirmeli tandır Çıkışta İzmirlilerin çok iyi bildiği ama unutulmaya yüz tutmuş bir içeceği deniyoruz: Sübye! Kavun çekirdeğini ezip macun haline getiriyorlarmış ve biraz su ile süzüyorlarmış. Sonuç: Süt görünümlü, kavun kokulu çok ferah hissettiren muhteşem bir içecek!Tezgah üstündeki şişenin içinde bir muhteşem lezzet: Sübye Böyle bir içeceğin nasıl modası geçmiş anlamıyorum. Hemen bir şişe alıp eve götürdüm, bu tadı bilmeyi annem ve kardeşlerim de hakediyordu!Yolumuz üzerindeki Urfa Bakkaliyesi yine baharat, salça alışverişiniz için doğru adresmiş!Tok ve ötesiyiz ama İzmir'e özgü bir lezzet olan söğüşü en güzel yapan yerlerden birinde yemezsek turumuz eksik kalırmış . O yüzden Söğüşçü Niğdeli Muammer Usta'da duraklayıp söğüş dürümlerimizi yiyoruz. Yine ayaküstü ve küçük bir mekan.Küçük ama ünlü bir büfe Söğüş nedir bilmeyene anlatalım: Kellenin her bölümünün (yanak, dil, beyin) küçük parçalara kesilerek, pişmiş ama soğuk bir biçimde dürüm haline getirilmesi. Bol kimyon ve maydonoz olmazsa olmazdır, soğan ise ekstra lezzet katar. Söğüş malzemeleriSöğüş son hali (görsel alıntıdır) İzmir'in çok sahiplendiği bir yiyecek olmasına rağmen çoğu söğüşçünün Niğdeli olması ilginçtir. Aynı paradoks İzmir'de çok tüketilen midyenin Mardinliler tarafından yapılmasında da vardır.Burnumuza hoş bir kahve kokusu geliyor, bir de bakmışız dibek kahvecisi. Hoş sohbetler esnasında tüketmek üzere alıyoruz.Yol üzerindeki Fatih Kebap'ta bonfileden şiş yemeli, Hayyam Meyhanesi'nde memleketi kurtarmalıymışız! Belki birgün, neden olmasın?Anafartalar Caddesi'nin sonundaki Öztat Kardeşler Lokmacısında son tatlımızı yiyor, Tarihi Emniyet Kıraathanesi'nde çaylarımızı yudumluyoruz.Çıtır çıtır lokma Sohbetimiz çok güzel. Kıraathane kültürü, unutulmuş içeceklerimizden acı badem suyu somata, Viyana'ya kahve kültürünün Osmanlılar'dan geçmesi gibi ilginç konulardan konuşuyoruz.Ve veda vakti…Tur ekibimizle toplu halde Çok yararlı, birçok konuda farkındalığımı arttıran bir gezi oldu. Kazandıklarımı özetlemem gerekirse:* Kemeraltı'na sadece alışveriş için değil yemek için de gitmek gerek.* Gezmek bana göre ciddi bir iştir, yemenin de öyle olduğunu biliyordum. Artık daha da iyi biliyorum 🙂* Başarılı olmak için aç gözlü olmak şart değil. Adamlar büfe gibi yerlerde veya 10 sandalyeli lokantalarda yıllardır iyi lezzetler üretiyor ve "yeni şube açalım", "yan dükkanı da alalım işi büyütelim" demiyor. İşlerini iyi yapmaya odaklanıyorlar ve kalite asla bozulmuyor. Babalar iyi yaptıkları işlerini mümkünse oğullarına devrediyorlar. * Kemeraltı'nda gezerken sadece yerlere ve mağazalara değil, biraz da binaların tepesine bakmamız gerekiyormuş. Bakınca görülüyor ki üstteki güzellikler ve tarih çok büyük zenginlik! Burada aslında bir "old town" (eski şehir) var, Avrupalıların elinde olsa pazarlaya pazarlaya bitiremeyecekleri…Kemeraltı'nda gezerken kafamı yukarı kaldırdım ve sürpriz!Bakış açını değiştirVe keşfet!* Terkedilmiş sokaklar gördüm, eskiden çok güzel evlerin bulunduğu. Rumların, Ermenilerin, Levantenlerin, Türklerin kardeşçe yaşadığı, şu an virane olan sokaklar… Çok büyük bir hazine gizli buralarda, en kısa zamanda elden geçmesini diliyorum.Ara sokaklarda terkedilmiş güzelim evler… Böyle farklı ve güzel bir gün yaşamamıza vesile olan İzmir Gourmet Guide ekibine ve Ahmet Güzelyağdöken'e teşekkür ederim. Turun tekrarı olacakmış. Bence siz de takip edin, siz de katılın, siz de tadın, siz de öğrenin!IGG facebook hesabını beğenmek için tık tık…IGG Instagram hesabı için tık tık…Benim seyahatlerimi takip etmek isterseniz de Facebook sayfamı ve Instagram hesabımı beğenebilirsiniz! Bunu paylaş:Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)İlgili Paylaş gurme tur , izmir aktiviteleri , izmir mekan , yeme içme