Langkawi Adası Gezi Notları

Langkawi Adası Gezi Notları

2016 yılının Ramazan bayramındaki 9 günlük tatilde Singapur'a gitmeyi kafaya koymuştum. Singapur'un yanında başka nereyi göreyim diye düşünürken Lagkawi'de karar kılmıştım. Ne de olsa Singapur ve Malezya birlikte gezmeye uygun iki ülkeydi ve Langkawi benim deniz tatili açlığımı bastırabilecek bir yere benziyordu. Nedense temmuz ayında bir yere gidiyorsam denize girebiliyor olmayı şart görüyorum. Bu gezide de bana deniz tatili yaşatma görevini Malezya'nın en popüler turizm adası Langkawi'ye vermiştim.

Singapur – Malezya gezi planımızı nasıl yaptığımı, kaç gün nereye ayırdığımı öğrenmek için bu yazıma tıklayabilirsiniz. Yazımı okuyanlar biliyor, bu gezideki yol arkadaşlarım eşim Olgun ve 7 aylık bebeğimiz Ekin'di.

Uzakdoğu gezi ekibimiz

Önceki durağımız olan Singapur gezi notlarım ise burada.

Singapur'un ardından beyaz kumsalları ve tropikal ada imajı ile Langkawi bizi bekliyordu!

Selam Langkawi!

Langkawi Adası'nı daha önce duymamış olanlar için biraz açıklama yapalım.

Burası Malezya'nın en turistik adası. Lang "kartal, Kawi ise "kahverengi" anlamına geliyormuş. Yani Langkawi, ismini doğasında bolca bulunan kahverengi kartallardan almış.

104 adadan oluşmuş bir takım adaymış aslında Langkawi, ama asıl hayat en büyük kara parçasında dönüyor. Biz de sadece bu adada takıldık.

Langkawi haritası ve gezilecek yerler

Doğası çok güzel, bakir. Kartallar, Mangrov ağaçları, yüzen maymunlar bu adada görecekleriniz arasında.

Beyaz kumsallar evet, deniz de turkuaz ama berrak olduğunu söyleyemeyeceğim. Denizanaları da çok olabiliyormuş ama bizim gittiğimiz zaman sezonu değilmiş. Ohh çektik.

Langkawi duty free bir ada, yani alışverişlerinizde vergi ödemiyorsunuz. Adada birçok duty free alışveriş merkezi var. Buralardan alkol, parfüm, çikolata vs… alabilirsiniz. Absolut vodka 38 tl ye tekabül ediyordu mesela, ucuz mu ben bilmem, siz karar verin.

Duty free alışveriş çılgınlığı 

Ada genel olarak pahalı sayılmaz. Güzel bir yerde yerseniz fiyatlar Türkiye ayarında.

Sanırım Müslüman bir ülkede tatil yapmak da bazı kesimlerce tercih ediliyor. Ne de olsa domuz yeme ihtimaliniz yok burada. Erkek erkeğe tatile gelmiş Arap erkek gruplarını sahilde kolalarını yudumlarken görebiliyorsunuz.

Malezya Müslüman ağırlıklı bir ülke olsa da Çinli ve Hintlilere de çokça rastlıyorsunuz. Hepsinin birarada yaşayabilmesi takdire şayan. Ülkede herkesle İngilizce olarak anlaşmak mümkün.

Para birimi Malay Ringiti, (RM) olarak kısaltılıyor. Bizim gittiğimiz tarihte (temmuz 2016) 1 RM yaklaşık 0,75 tl gibiydi. Yanımıza Amerikan doları almıştık, orada Ringite çevirdik.

Langkawi'ye giderken sivrisinekler ile ilgli önlemler almanızda fayda var. Biz sinek koruyucu sprey kullandık, Ekin için de sinek kovucu bilekliklerden aldık oradan. Lavanta yağı – su karışımı bebekler için iyi bir sinek kovar oluyor, aklınızda bulunsun.

Langkawi'ye Nasıl gidilir?

Adanın ödüllü olduğu iddia edilen minik bir havaalanı var. Ama çok sıra beklediğimiz için ve sıra beklerken klimalar bizi dondurduğu için çok sevgiyle anamıyorum burayı. Biz gelirken Singapur'dan uçtuk, dönüş istikametimiz ise Kuala Lumpur'aydı. İkisine de direkt uçuşlar var, yaklaşık 1 saat sürüyor.

Malezya'nın bazı yerlerinden adaya feribot ile ulaşım da var ama biz bunu deneyimlemediğimiz için bu konuda bilgi veremiyorum.

Biz Türkler Malezya'ya vizesiz seyahat edebiliyoruz, 90 güne kadar ülkede kalabiliyoruz. Bu da hoş bir detay olarak burada bulunsun.

Langkawi'de Ulaşım

Langkawi havaalanından Pentai Cenang'daki otelimize taksi ile ulaştık ve tek yön 20 RM ödedik. Mesafe uzak sayılmazdı, 10 – 15 dk sürdü.

Daha sonraki günlerde yine taksi ile yarım saat uzaklıktaki bir mesafe için 35 RM ödedik. Bence taksi fiyatları uygundu.

Yine de araba kiralamayı düşünebilirsiniz, trafiğin sağdan aktığını unutmayarak.

Langkawi'ye ne zaman gidilmeli?

İşte kafaları karıştıran büyük soru. Araştırmalarım sonucu çıkan sonuç Temmuzda gidilmez demiyordu aslında. Ama bizim adada geçirdiğimiz 3 günün 2 si yağmurlu olunca şansıma sitem ettim.

İnternette yazan şu şekildeydi: Ocak-Mart sonuna kadar en uygun aylar, kuru sezon olarak geçiyor. Nisan -ağustos arası orta kurulukta iken eylül ve ekim aylarının kaçınılması gereken aylar olduğu söyleniyordu.

Langkawi'de konaklama

Langkawi Adası'nın merkezi Kuah olarak geçse de en canlı noktası Pentai Cenang.

Bence konaklama için Pentai Cenang bölgesini tercih etmek en mantıklısı. Ancak Four Seasons gibi lüks ve özellikli oteller farklı koylarda olabiliyor. Oteliniz çok güzelse ve sakinlik arıyorsanız başka koyları düşünebilirsiniz.

Langkawi'de ciddi anlamda her bütçeye uygun oteller var. Biz bebekli olunca konfordan ödün vermemek adına biraz pahalı bir seçeneğe yöneldik. Otelimiz Casa Del Mar Tripadvisor'a göre Pentai Cenang bölgesinin en iyi oteliydi gittiğimiz tarihte.

Otelimiz Casa Del Mar

Otelimiz Casa Del Mar

Bu da Casa Del Mar'daki otel odamız

Hakikaten de memnun kaldık. Yağmur yağarken içinde mahsur kalmanın zevkli olduğu bir oteldi.

En güzeli de odamızın manzarasıydı

Otel'in önü Cenang plajına, arkası da ana caddeye bakıyordu. Konum olarak da çok iyiydi anlayacağınız.

Langkawi'de neler yapılır?

Adada 3 günümüz vardı ve benim planım şu şekildeydi:

1. Gün – Gezme, tozma, yüzme, dinlenme

2. Gün – Mangrove turu- Kilim Jeolojik parkında tekneli aktivite (otelden tur satın alınacak)

3. Gün – Araba kiralamak. Cable Car (teleferik) ile Skybridge'e çıkma, adayı gezme.

İlk gün planımızı gerçekleştirdik, otel çevresini keşfettik, hem sahilde, hem ana caddede yürüdük. Ekin Andaman denizine girdi hayatında bir ilk olarak. Suyu epey ılıktı, bebeğe uygun.

Pentai Cenang sahilindeyiz

Bu arada Pentai Cenang güya Langkawi'nin en hareketli yeri, ama ana caddesi tam bir hayal kırıklığı. Başkent Kuala Lumpur modernlikte Ankara ve İstanbul'u neredeyse sollamışken en turistik ada olan Langkawi bizim tatil beldelerinin yanından geçemiyordu.

Langkawi'yi buralarla kıyaslamam yanlış anlaşılmasın, Türk tipi betonlar arasında bir tatil beldesi beklemiyordum elbette. Ama yollar, kaldırımlar o kadar bozuktu ki! Bebek arabası ile yürümek çok zordu. Singapur'un kaymak yollarının ardından tam bir kültür şoku yaşadı bizim gezgin bebek arabası.

Kaldırımlar, yollar tadilattaydı

Pentai Cenang'daki ana caddede dükkanlar ve restoranlar da çok cazip gelmedi. O yüzden bu yolu değil de, otellerin hemen önündeki kumsaldan ilerleyen yolu tercih ettik yürümek için. Özellikle akşamları gördük ki zaten hayat kumsalda hüküm sürüyormuş.

Kumsalın kenarında bir yürüyüş yolu vardı

Hayat kumsaldaymış meğer

Kumsaldaki beach barlar, ateşbaz şovları ile turistleri eğlendiriyordu. Ateşbaz kelimesi de benden kelime haznenize bir armağan olsun, "ateşle oynayan" demekmiş…

Biz de izledik ateşli gösterileri

Gençler geceleri ateşbazların şovunu izleyerek eğleniyor

Hoş beach barlar da vardı

Hele de bu mini beach bara bayıldım

Pentai Cenang'da Cenang Mall uluslararası lezzetleri bulabileceğiniz vasat bir alışveriş merkezi. Tuvaletinin paralı olması garibime gitse de her tuvalete girene 1 paket kağıt mendil vermeleri affımı kazandı.

Underwaterworld yani sualtı dünyası isimli aktivite de Pentai Cenang'da ana cadde üzerinde. Nedense buranın görmeye değer bir yer olduğuna ihtimal vermedim. Zira Tripadvisor'daki yorumlar da bu düşüncemi pekiştirdi. Çocuğumuz anlayacak bir yaşta olsa girerdik belki, ama onu büyüyünce daha güzellerine götürme sözü vererek burayı pas geçtik.

Adanın merkezi Kuah'ta çok da yapılacak bir şey olmadığını okumuştum, sadece Dataran Lang yani İngilizce ismiyle Eagle Square meydanı fotoğraf çekilmek için görmeye değer. Biz buraya daha sonraki planlar aksayınca gidememiş olduk.

Langkawi Eagle Square Görsel kaynağı

2. günümüzde planladığım Mangrov turu Langkawi'nin mutlaka yapılacaklar listesindeydi. Biz 2. gün feci bir yağmurla uyandık. 7 aylık bebekle ıslanmayı göze alamadığımız için otelde kalmayı tercih ettik ve bu tura 3. gün katıldık.

Otelde kalınca kendimizi eğledik, bakın mesela bir aile fotoğrafı bu!

Mangrov turu, adanın kuzey doğusundaki Kilim Geoforest Park'daki Mangrov ağaçlarının arasında tekne ile gezdiğiniz bir tur.

Biz turumuzu otelden satın aldık. Cenang ana caddesindeki tur acentelerinde daha ucuza satılan turlar da vardı ama otelde satılan turlar daha profosyonel görünüyordu. Bebekle rahat edebilmek adına oteldekileri tercih ettik. Turumuz Fauna Flora şirketindendi, 2 kişi 320 RM ödedik. Gerçekten de bize en korunaklı özel yeri ayarladılar. Sıkış tepiş geçmedi.

Bebekle bile rahatımız yerindeydi

Tur sabah 9'da otelden alınmamız ile başladı. 3'de otele geri dönmüştük.

Sizi otelden alıp Tanjung Rhu plajına yakın bir yerdeki tekne turlarının kalktığı merkeze getiriyorlar. Siz kendi imkanlarınızla buraya gelip herhangi bir tura dahil olabilirsiniz. Bizim turumuz 4 saat süren bir turdu, daha kısaları da varmış.

Tur teknelerinin kalkış noktası

Turların kapsamı mangrov ağaçları arasında tekne ile gezerken yüzen maymunları besleme, kartalları izleme, timsah çiftliğine uğrama, yarasa mağarasından geçme, yüzen balık çiftliklerini ziyaret etme şeklinde. Kulağa çok maceralı geliyor değil mi?

Turumuzun nasıl geçtiğini fotoğraflar ile anlatmak isterim:

Mangrov ağaçları ile tanışalım önce, bunlar denizin içinde yaşayan, kökleri suyun içinde, bazen de dışında olan, gel gite dayanıklı ağaç formları.

Kökleri suyun dışında olan, gelgite dayanıklı mangrov ağaçları

Dünyada nadir bulunan mangrov ormanları

Maymunları yüzerken izlemiş miydiniz?

Kadrajıma takılan sevimliler, tıpkı ben ve Ekin

Yüzen bir restoran

Crocodile farm dediler, ben de hayatımda ilk kez timsah göreceğim diye sevinmiştim ama bu "crocodile farm" ismi sadece bölgenin adıymış. Tek gördüğümüz aşağıdaki sürüngendi. Kandırılmış hisettim.

Dalın üzerine dikkat

Adanın simgesi kartallar

Bu kadar kartalı birarada görünce "hani kargalar sürüyle,kartallar yalnız uçardı?" diye sormadan edemedim 🙂 Bakmayın buradaki manzaraya, bu kamyon arkası sözü hala geçerliymiş. Burada kartalların birarada bulunmasının sebebi insanların onları besleyeceğini öğrenmeleriymiş. Anlayacağınız insanoğlu kartalları evcilleştirmiş.

Bir ara da açık denizde seyretti teknemiz. Burada dalga çok olduğu için bize can yeleği giydirdiler, tekne çok hızlandı ve adeta roller coaster efektiyle ilerledik. "Bebekle burada ne işimiz var" dediğimiz anlardandı, ama çok da eğlendik itiraf edeyim 🙂 Ekin ise en heyecanlı anlarda teknenin sallantısından uyuyakaldı göğsümüzde.

Az sonra feci hızlanacağız, tekne coşacak, sular sıçrayacak, ama Ekin uyuyacak 🙂

Bebekle gelinir miydi sorusunu sorduğum anlardan, maymunlardan korkmalı mıydık?

Bizim katıldığımız bu turun dışında bir de Island Hopping Tour adı altında Langkawi'yi oluşturan küçük adalara götüren bir tur çeşidi de var. Bu turda da mangrov ağaçlarını görüp kartallara yem atabiliyormuşsunuz.

Görüldüğü gibi birçok tecrübe edindiren bir turdu katıldığımız, ama biz günün sonunda katıldığımıza pişman olduk. Sebebini açıklıyorum:

Aslında biz geçen sene Phuket'te çıktığımız Phang Nga Bay turunda burada gördüğümüz pekçok şeyi görmüştük. Bize yeni bir tecrübe katmadı. Ha tekrarın zararı olmaz, gayet de eğlenceliydi. Zaten bizim pişmanlığımız turun kendisi ile ilgili değildi. Sadece bu tura katılmamız bizim Skybridge'e çıkamamamıza mal oldu.

Skybridge, dağların tepesinde yayalar için dizayn edilmiş büyük bir asma köprü. Müthiş bir manzara izleme imkanı oluyor, hem de sizi doğa ile buluşturuyor. Langkawi'nin de en güzel aktivitesi bana göre.

Skybridge, Langkawi. Görsel Google'dan

Adadaki 2. günümüz otelde geçti demiştim. 3.gün hava düzeldi diye sabahtan mangrov turuna katılıp akşamüstü de Skybridge'e gideriz gibi sinsice bir plan yapmıştım. 2 aktivite, tek gün, süper! Hiç kaybımız olmayacaktı.

Mangrov turundan da uygun bir saatte dönmüştük, Skybridge'e çıkan Skycab isimli teleferik akşam 7'ye kadar açıktı ne de olsa.

Günün yarısı geçtiği için artık araba kiralama işinden vazgeçtik, onun yerine otelden taksiye bindik. Tek yön olarak 35 RM verdiğimiz taksi, yaklaşık yarım saatte bizi Skycab'e ulaştırdı.

Skycab bizi uçuracaktı! Görsel kaynağı

Skycab'e binip Skybridge'e ulaşmak için yetişkinlerin 45 RM para ödemesi gerekiyor. Genelde çalışma saatleri sabah 9:30 ile akşam 19:00 arası ama gitmeden şu siteden saatleri kontrol edin derim. Epey de sıra bekleniyor, o yüzden erken gelmekte yarar var sanırım.

Skycab'e binilen yerin ismi Oriental Village. Bu köy hediyelik eşya dükkanlarının olduğu peyzajı güzel sevimli bir ortam. Oriental Village'e vardığımızda "Ne güzel bir yere geldik" dememe kalmadan hava bozmaya başladı. Langkawi'deki tüm aktiviteleri başarıyla tamamlayacağımızı zannederken aniden bastıran yağmur ve skycab'in çalışmayı durdurması hayallerimi yıktı. İşte bu yüzden "keşke buraya sabah gelseydik de mangrov turuna katılmasaydık!" dedim.

Çok geçmeden pişmanlığı boşverdim ve Oriental Village'ın güzelliğinin tadını çıkardım.

Oriental Village

Oriental Village

Langkawi'de Yeme İçme

Yine Asya mutfağı ile başbaşayız. Malay mutfağı klasik Asya'dan biraz farklı ama biz ne yiyeceğimizi bilemez şekilde restoranlar arasında gezinip en sonunda yerel olmayan bir şeyler yemeye karar verdik.

Red Tomato, ortamı ve lezzetleri ile ilk günden gönlümü çaldı. Ortam çok tarzdı, tam da macera arayan Avrupalı gençlerin gelip garsonluk yapmak isteyebilecekleri türden bir mekandı. Ekin'in ileride böyle bir restoranda çalışıp dünyayı gezmek için para biriktirmesi ihtimalinden söz ettik ama babasından izin çıkmadı 😉

Diğer bütün günler Red Tomato'da yiyebilirdim ama biz oradayken ramazan bayramı olduğu için restoran kapalıydı. Olgun Ekin'in burada çalışmasına neden izin vermiyor bilemiyorum, bayramda kapalı restoran çok iyi değil mi? 😛

Kaldığımız otelin deniz kıyısındaki La Sal restoran adada güzel ve romantik yemek için tercih edebileceğiniz bir mekan. Kumsalın üstündeki masalar çok hoştu bence. Biz ilk gün burada bir şeyler içtik. Diğer günler hava yağmurlu olduğu için sahildeki masalar kaldırıldı. İç mekanda da ben yemeye gerek duymadım.

La Sal restoranın masaları sahildeydi

Sahildeki Yellow Cafe de yemek için eğlenceli bir seçenekti. Genç işi bir mekan, ister Amerikan tarzı hamburger yiyin, ister Malay çöpşişi Satay ısmarlayın…

Brasserie Restoran da gözüme kestirdiğim şık bir yerdi ama bayramda kapalı olduğu için deneyemedik.

Cenang Mall'un üstündeki Old Town White Coffee Malezya çapında bir kahve – restoran zinciri. Her zevke hitap eden yiyecek bulabilirsiniz. Noodle çorbası da var, sandiviç de. Fiyatlar ucuz, lezzetler ortalama.

Cenang Mall'da ve civarında KFC, Starbucks, Mac Donald's, Pizza Hut gibi bilindik tatlar da var. Biz bunları da yedik ama her yemekten sonra pişman olmak kaçınılmazdı.

Wonderland isimli restoranı hem okumuştum hem de mangrov turundaki rehber tavsiye etti. Ama biz orayı bulamadık (çok da aramadık).

Langkawi'de Alışveriş

Duty free üzerine kurulu bir alışveriş anlayışı var. Kişi başına sınırlı alım olsa da insanlar çılgınlar gibi alışveriş yapıyordu. Adım başı duty free bir mağaza göreceksiniz zaten, adres belirtmeme gerek yok.

Çarşısında almaya değer yerel bir ürün bulamadım ben, belki siz bulursunuz.

Yazımdan da anlaşılacağı üzere Langkawi'ye çok bayılmadım. Ha güzel mi güzel. Belki hava olumsuz etkiledi, belki de geçen sene Phuket'i görmüş olmamın verdiği bir beklenti yüksekliğiydi, bilemiyorum.Belki adayı daha ayrıntılı gezsek daha çok beğenirdik. Ama Tayland'ı hizmet kalitesinin daha yüksek olduğu bir yer olarak gördüm ben. 

Yine de gidecek olanlara iyi yolculuklar dilerim, umarım siz de güzel anılarla dönersiniz bu doğal adadan.

Tekneden indik, dağılmışız. Langkawi hatırası da bu olsun 🙂

Son Yazılar
Yorum ( 10 )
  1. yurtdışı
    14 Eylül 2016 at 21:00
    Cevapla

    keyifle okudum teşekkürler.

  2. deniz
    9 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    gecelİgi 500 lira, 1000 lira olan otellerde kalıp da gezgin lafını bir Daha kullanmayın lutfen,\r\nturistsiniz siz turiSt ne gezisi ne gezGini?\r\n\r\n\r\n

  3. melike Kutlay Cengiz
    10 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    1-Kendime gezgin dediğimi nereden biliyorsunuz? 2-Turist olmak ne zamandan beri eleştiri konusu? 3- Kendime ister turist derim, ister gezgin, bundan size ne? 4- Burada vakit ayırıp seyahat tecrüebelerini paylaşan bir “turiste” saygı duymuyorsanız oturup 2 satır da siz karalayın bakalım “gezgin”ler nasıl yazı yazıyormuş…

  4. GAMZE VE KORHAN
    27 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    ELİNİZE SAĞLIK. ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ. OCAK SONUNDAKİ GEZİMİZ İÇİN İYİ BİR REHBER OLDU BİZİM İÇİN.

  5. ERTUĞRUL BABAOĞLU
    6 Aralık 2016 at 21:00
    Cevapla

    Yazılarınızın bir çoğunu keyifle ve çok faydalanarak okudum melike hanım. ister turist,İSTER gezgin olsun hem ayaklarınıza hem ellerinize sağlık.

  6. melike kutlay cengiz
    7 Aralık 2016 at 21:00
    Cevapla

    Motive eden güzel yorumlarınız için sonsuz teşekkürler 🙂

  7. Güray Çakır
    15 Temmuz 2017 at 01:50
    Cevapla

    Merhaba, Ağustos 2017 de 17 günlük bir Uzakdoğu turuna çıkacağız. KL, Langkawi, Johor Bahru, Singapur, Phuket ve Bangkok şeklinde bir rota belirledik. Seyahatimiz için araştırma yaparken yazılarınıza denk gelerek okudum ve hepsi çok samimi, hoş ve yol gösterici rehber şeklinde olmuş. Elinize sağlık.
    Dipnot: Instagram da hemen takip etmeye başlıyorum. 🙂 gryckr

    • Melike Kutlay
      18 Temmuz 2017 at 10:51

      Çok memnun oldum işe yaradığına yazılarımın, çok güzel geçmesini dilerim! SEvgiler.

  8. Melda kurt
    28 Ağustos 2017 at 07:04
    Cevapla

    Mellike Hn.yazınız için teşekkürler emek verip paylaşyığınız için şu an lankawideyim ,yaznızı okuyorum

    • Melike Kutlay
      11 Eylül 2017 at 15:22

      Ne mutlu, sevgiler…

Bir cevap bırakın