Dünya Bizim Mutfakta17 Eylül 201313 YorumKategori : Akıl-Fikir53 Seyahat tutkumun nereden geldiğini anlamak için çocukluğuma inersek karşınıza haritalara çok meraklı bir çocuk çıkar.En sevdiğim oyunlar arasında haritadan şehir veya ülke bulma vardı. Hale sorar ben bulurdum, sonra da ben sorardım Hale bulurdu. Kim daha kısa sürede bulursa o kazanırdı. Bazen de gözüm kapalı dünya küresinde rastgele bir noktaya parmağımı koyar, kendimi orada hayal ederdim.Babamın rolünü de atlamayalım, kendisi neredeyse Dünya'daki bütün başkentlere hakimdir. Sürekli bizi sınava tabi tutar, bir çok ülkenin başkentini ezberletirdi.7'imde neysem 27'imde de oymuşum demek. Son yıllarda eşimle yurt dışı gezilerimizin sayısı artınca, gezdiğimiz yerleri bir harita üzerinde işaretleyip duvara asmak gibi bir proje aklımza geldi."Öyle mi yapsak, böyle mi yapsak, kağıt haritaya raptiye ile mi işaret koysak, sacdan yapıp mıknatıs mı kullansak, evin neresine assak" derken zeki ve becerikli kocam olaya el koydu ve aşağıdaki harita mutfağımızdaki yerini aldı.İnternetten bulduğumuz bir dünya haritasını tabelacıda ahşap bir malzemeye bastırdık. Beyaz tahtalara yazdığımız kalemler ile (biz okulda marker derdik, Türkçesi nedir bilemedim) oklar çıkartıp küçültülmüş boyutta bastırdığımız fotoğrafları çift taraflı bant ile yapıştırdık. Sonuç aşağıda gördüğünüz gibi.Haritanın renkleri turuncu tonlarındaki mutfağıma da çok uydu.Artık her sabah kahvaltı ederken "Aaa Mozambik de buradaymış bak", "Hanimiş bu Peru?" , "Bak sen şu Nepal'e" modundayım. Haritadaki boşlukları doldurmak da temel hedefim.Sahi, bu Şili ne kadar ince uzun değil mi?Açık yeşil ince uzun ülkemiz Şili.Not: Eşim Olgun'un bu projeyi İngilizce olarak anlattığı yazısı için buyrun tıklayın.Bunu paylaş:Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)İlgili Paylaş dekorasyon , harita fikirleri