Samos Gezi Notlari

Biz Türkler "Sisam", Yunanlılar "Samos" diyor bu adaya. Sisam bizim karşı komşumuz olur. Yıllardır karşıdan bakıyoruz, bir de gidip yakından bakalım dedik.

Karşımızda görünen dağ aslında Samos

Çocukluğumdan itibaren tüm yazlarım Kuşadası'nda geçti. Benim gibi Kuşadası'nda yetişmişler için Sisam'ın anlamı büyüktür. Evlerimizin manzarası aşağıdaki gibidir mesela. "Güneşi batırmak" aktivitesini yapan herkes güneşi izlerken adaya bakar.

Zoomladığımızda Samos da yaklaşırdı

Çocukken karşıdaki dağın başka ülkeye ait olmasını garipserdik. Sık sık diyaloglarımıza konu olurdu Sisam adası. Örneğin iddialara girerdik "buradan Sisam'a yüzebilir misin?" diye. Deneyen olmasa da bir uzaklık birimiydi bizim için, "Buradan Sisam'a kadar" dedin mi, bazen uzakları kastederdin, bazen de yakını… Her gelen misafire hava atılır "Biliyor musun karşısı Yunanistan" diye.  Tekne gezisine çıkarsın, bir süre sonra tekne Yunan bayrağını çeker, yurtdışına çıkmış gibi heyecanlanırsın. Çocukluk işte…

"Yunan Adalarına vize kalktı" efsanesi almış başını yürümüş durumda. Bazı gemiler vizesiz olarak Mykonos Santorini turları düzenliyor, hatta birine biz de gitmiştik. Ama onlar gemilerin yaptığı özel anlaşmalara sağlanan, gemilerde konaklama şeklinde düzenlenen turlar. Feribotla adalara gittiğinizde konaklamayacak bile olsanız vize şart.

Şöyle bir durum söz konusu. Yunan hükümeti Türk vatandaşlarının adalara girişine ilişkin her yıl yeni kurallar belirleyebiliyor. 2013 haziran – eylül ayları arasında da bazı adalara giriş şu şekilde: Gitmek istediğiniz tarihten 2-3 gün önce bir turizm acentesine başvurup istenen evrakları hazırlıyorsunuz, acente sizin için ön vize talep ediyor. Adaya feribotla geçiyorsunuz, gümrükte pasaport kontrolünde polis sizin vizenizi onaylıyor. Alabileceğiniz vize maksimum 15 günlük çift girişli olabiliyor. 2 günlük de verebilirmiş, polisin insafına kalmış. Ama 1 hafta sonrası için de başka bir adaya gidecekmiş gibi rezervasyon yaptırıp 15 günlük vize alabilmeniz mümkünmüş. Sanırım ücreti 45 Euro.

Bizim Schengen vizemiz olduğu için böyle bir işlem yapmadık, yapmak isteyenler acentelerden daha ayrıntılı bilgi alabilirler. Söylediğim gibi bu kural 2013 yılı için geçerli, geçen sene nasıldı, seneye ne olur bilemiyorum.

Kuşadası'ndan sadece Samos'a feribot seferleri düzenleniyor, Meander turizme başvurduk. Feribotun adı da Meander Express. Çeşme'den Sakız'a gitmek çok daha ucuz iken Kuşadası limanı özel işletme olduğu için ücret biraz yüksek,  Günübirlik gidiş dönüş 40 Euro. Kalmalı giderseniz bir daha vergi biniyormuş fiyata, gidiş dönüş 55 Euro.Yurt dışı çıkış harç pulunuzu limandan alabiliyorsunuz.

Kuşadası Limandan uzaklaşıyoruz

Feribot çok konforlu sayılmaz, ama yol çok uzun değil 1.5 saat sürüyor. 9 da kalkması gereken feribot biraz rötarlı kalkıyor. Esas kötü bölüm Samos limanında yaşanıyor. Feribottan inen onlarca insan için gümrükte sadece tek bir gişe var, 1 saatten fazla sıra bekledik. O yüzden söylüyorum, günübirlik gitmenizi tavsiye etmem, çünkü adaya girmeniz 11.30- 12.00'yi buluyor. Aynı gün dönüş yapacaksanız dönüş feribotu 5'te kalkıyor, dolayısıyla 4'te limanda olmanız gerekiyor ve gittiğinize değmiyor.

Limana girip pasaporttan geçmeyi bekleyen kalabalığın bir kısmı

Limandan çıkar çıkmaz karşınıza bir sürü araba kiralama şirketi çıkıyor. Hemen hemen herkes kiralıyor, başka türlü adayı hakkıyla gezmeniz zor. İlk bir kaç yer 70 Euro fiyat çekse de bu işin olurunun (28 saat için) 50 euroya kadar olduğunu biliyorduk. By Ship Rent A Car adlı şirket 40 Euro fiyat verdi ve biz oradan kiraldık. Arabalar lüks ve konforlu değil, genelde eski model.

Oteli yine booking.com ve trip advisor yorumlarına bakarak seçtim. Cleomenis Otel in işletmesi sahibi ve çocukları tarafından yapılıyor. İşletmecilerin sempatikliği anlatıla anlatıla bitirilememişti. Hakikaten de çok tatlı ve yardımsever insanlardı. Odamız da deniz manzaralı olunca bu otele bayılmadan edemedik. Odamız çok temizdi, iyi soğutan bir buzdolabı, bir de küçük televizyon vardı. En güzel yanı da fiyatıydı, 1 geceliği 2 kişi için 45 Euro. Yine gitsem yine kalırım.

Odamızın enfes manzarası

Samos'un baş şehri Samos Town, eski ismiyle Vathy. Feribotlar Vathy'deki limana yanaşıyor. Otelimizi de gerekirse limana yürünebilsin diye çok uzak olmayan bir yerden seçtik. Araba ile 5 dakika, yürüyerek ise 20 dakika sürüyor. Limanın hemen karşısında da oteller vardı ama bizim otelin önünde bir plaj vardı, denize girmek için çok daha güzel bir yer.

Kuşadası'ndan kalkan feribotlar B noktasına geliyor, bizim otelimiz ise A noktasında idi

Samos town genelde deniz kenarında restoranlar, oteller, hediyelikçiler şeklinde dizilmişti. Tepelere doğru uzanan baş şehirin yüksekteki ara sokaklarında gezmelisiniz. Çok temiz badanalı klasik Rum evleri arasında gezip fotoğraf çekilmelisiniz.

Vathy sokakları

Vathy'de kediler bile siestada

Samos şehrinde bir arkeolojik müze, bir de şarap müzesi var. Biz plajlarda takılmaktan müzelere vakit ayıramadık.

Samos şehrinden başka en önemli şehir Pythogoras'ın yani Pisagor'un memleketi Pythagorion şehri. Burasının güzel hediyelik eşyalar satan bir çarşısı var. Ve de bir yat limanı. Lüks teknelerin bağlandığı marinanın olduğu cadde oldukça hareketli, restoranlar, cafeler sıra sıra dizilmiş. Her birinin önünde garsonlar size "gel gel" diyor.

Biz de bunlardan birine kanıp oturduk. 2 kişilik karışık balık tabağı ve salata 23 Euro idi. Salatası muhteşem değildi, Yunanistan genelinde olduğu gibi servis yavaştı.  "Tatildesiniz, acele etmeyin" mantığında bir garson bizi oyalamaya çalışsa da "Daha gezecek çok yerimiz var" mantığında olan ben bir an önce yiyip kalkma derdindeydim. Neyse ki balıklar güzeldi, affettim.

Pythagorion çarşı

Bu dükkana bayıldım!

Pythagorion yat limanı

Pythagorion'da Limanın sonunda bir de Pisagor heykeli var. Dik üçgenin iki dik kenarının kareleri toplamının hipotenüsün karesine eşit olduğunu hatırlamadan geçmedik 🙂

Pisagor heykeli

Pyhtagorion'a 4 km uzaklıkta bir tünel var, Eupalinos Tüneli, eski çağlarda yapılmış ilk tünellerdenmiş. Derinliği ve yüksekliği oldukça fazla olduğundan yapıldığı zamanın mimari koşullarında teknik anlamda harika bir örnek olarak görülüyormuş. Giriş 4 euro.

İlk giriş epey dar

Daha sonra genişliyor

Pythagorion ile Kokkari arasında yüksekte kalan Mytilini kasabasına da bir uğrayalım dedik. Burada paleontoloji müzesi varmış. İlgilenenlere duyrulur. Biz yine sokakları beğendik.

Mytilini sokakları

Mytilini

Mytilini'de bir kilise

Mytilini'den Kokkari'ye geçerken de ana yolu kullanmadık, çok bozuk bir yola girdik. Dağın tepesinden aşağı inen taşlı ve dolambaçlı yoldan aşağı inerken Olgun biraz gerildi, bense korktum. Altı üstü 8km yol, gerekirse yaya bile ineriz diye kendimi yatıştırsam da 8 km yi yarım saatten fazla zamanda almak gerçekten sinirlerimizi bozdu. Siz siz olun, ana yoldan şaşmayın!

Kokkari ise bir başka turistik ve önemli şehir. Burada denize sıfır restoran ve kafeler yanyana dizilmiş. Gündüz plaj olarak şezlonglarda uzanıyorsunuz, akşam da denize karşı yemeğinizi yiyorsunuz. Ara sokaklarda yine tertemiz bakımlı evler ve bazı dükkanlar var.

Kokkari

Kokkari

Kokkari

Monalates köyü bir başka önerilen yerlerdendi, vakit bulamadık, gidemedik.

Karlovassi bir başka büyük şehir gitmedik, gidilecekler listesine ekledik.

Samos'a yazın gittik, birinci motivasyonumuz denize girmekti. Bu yüzden bütün şehirleri gezemedik. O halde biraz da plajlardan bahsedelim:

Öncelikle ülkemize en yakın nokta olduğu için Psili Ammos adlı plaja gitmek istedim. Memleketimden kopamıyorum, ne yapabilirim? Her zaman denize girdiğimiz Dilek Yarım Adası Milli Parkı ile karşılıklıydık. Hatta Güzelçamlı'dan kalkan tekne turlarından birini gördük ufukta. Sisam tarafı meğer bizden daha şanslıymış, burada deniz muhteşemdi! Eminim Türkiye'de çok dalga vardı, çünkü rüzgar Sisam'dan karşıya doğru esiyordu.

Gemideki Türk bayrağına dikkat! Demek ki tekne gezisine çıktığımızda Yunanistan'dan böyle görünüyoruz

Psili Ammos'da deniz muhteşem, karşıda görünen kıyı Dilek Yarımadası

Kokkari'ye gidip denize girmeye yeltendik, ama çok rüzgarlıydı. Kokkari'yi geçince 3 önemli plaj varmış. Lemonakia, Tsamadu ve Tsambu. Biz buralara gidemedik, zaman yetmedi. Buradaki plajlar taşlıymış.

Kokkari plajı

Gezecek yerleri bitirip limana gitmemize hala 1 saat vaktimizin olduğunu farkedince limana 5 dakika mesafede olan Gagou Plajına gittik. Burası otelimizden görünen plajdı. Orada hemen 15-20 dakika yüzdük. Burası bile çok güzel bir suya sahipti, kumsalı ve girişi taşlı, ama biraz ilerleyince kumlu bir deniz.

Gagou Plajı

Plajlarda şezlog şemsiye kiralanıyor. Bazen plajdaki Taverna veya kafede bir şey yiyip içerseniz şezlongdan para almıyorlar. Alsalar bile plaj giriş parası yok, şezlonglar da 2 kişilik 5-6 Euro.

Yunan frapesi meşhurmuş, ben de bu soğuk kahveyi severek içtim. 2-2,5 Euro fiyatı var.

Yunanistan'da Frappe içilirmiş

Yemek olayında genelde deniz ürünlerini tercih ettik. Pazar günü öğlen yemeğimizi Samos merkezde limanın karşısındaki Zen Restoran'da yedik. Ahtapot ve kılıç balığı denedik. Ahtapotu kurutup ızgara yapıyorlarmış. Ben biraz sert buldum, ama eti güzeldi.

Ahtapotlar kurutulurken

kşam yemeğimizi yukarıda anlattığım gibi Pytagorion merkezde yemiştik. Yine balık tercih etmiştik. Restoranın ismi "The House of Taste" idi.

Pythagorion'daki tavernamız

Sabah kahvaltısı ise oteldendi. Kahvaltıda ballı yoğurt yemek adettenmiş, biz de denedik, çok güzeldi. Otel sahibimiz bize Türk kahvesi yaptı, keyifli bir kahvaltıydı. Yunanistan'ın ünlü peyniri Feta da kahvaltıda tercih edilenlerden.

Monalates köyünde "Loukas Taverna" bir sonraki gidişimde mutlaka uğrayacağım yerlerden biri.

Kokkari'de ise Meltemi restoran yine araştırmalarım sonucu aklımda kalan, gidemediğim yerlerden.

Eğlence hayatı bizim clublara göre sönük kalsa da bizim gibi sakinlikten hoşlananlar için idealdi. Pythagorion ve Kokkari'de müzik yapan kafeler barlar vardı, ama asıl Samos Town'da Escape diye bir bar önerildi. Deniz kenarında çok güzel bir yerdi. Giriş ücreti yok, kokteyller 8 Euro idi.

Escape Music Club

Alışveriş olarak hediyelik eşyalar Kuşadası'nda satılanlara göre çok daha güzel. Orijinal şeylere rastlamak mümkün. Buraya özgü alınabilecek en önemli hatıralık "Pisagor bardağı", yani "Pythogoras' cup". Bu bardağı sadece işaretli yere kadar doldurabiliyorsunuz, daha fazla doldurursanız içine koyduğunuz sıvı bardağın altından akmaya başlıyor. Pisagor bu bardağı herkes eşit miktarda şarap içsin, kimse çoğa tamah etmesin diye tasarlamış.

Daha farklı tasarımları olanlar da vardı, bizim payımıza bu düştü

Şarap demişken, Samos'un tatlı şarapları dünyaca ünlüymüş. Grand Cru markası dünyaya en çok ihraç edilen, Vın Doux ise neredeyse en ünlü olanıymış.

Samos şarapları denenmeyi bekliyor

Samos adası düşündüğüm kadar küçük bir ada değilmiş, çok farklı sahilleri, farklı şehirleri olan bir yer. Dolayısıyla 1 gece kalmak yetmedi. Daha uzun kalsak da sıkılmayız diye düşündüm, hiç de geri dönmek istemedim. 4 günlük bir tatil ideal olabilir.

Bodrum'un, Çeşme'nin hatta Kuşadası'nın kalabalığından sonra bu ada bana çok dinlendirici geldi. Sıkıcı bir sakinliği yok, çok bomboş bir yer de değil ama beachlere girebilir miyim, bir suya 10 lira vermeli miyim, arabamı nereye park etmeliyim, otoparka kaç lira vermeliyim dertlerinden çok uzakta, Ege'nin muhteşem sahillerine çok yakındaydık. Yol parası daha ucuz olsa her haftasonu giderim, o derece sevdim.

Yola çıktığımızda Kuşadası limanından uzaklaşırken Olgun'a tüm dertlerimizi ve stresimizi bu kıyıda bırakmayı teklif ettim. Karşıya geçtiğimizde huzur moduna girmiştik. Yaklaşık 36 saat sonra Kuşadası'na döndüğmüzde ise geride bıraktığımız dertlerin ve stresin hafiflediğini anladık. Demek ki neymiş, değişiklik her zaman güzelmiş 🙂

Samos'a ikinci gidişimi okumak için tık tık!

Kuşadası gezi rehberi için buraya tık tık!

Samos Hatırası

Yorumlar (38)

  • Dünya güzelliklerinden birine de din ve milliyet sokan insanımız olmazsa olmaz zaten.
    Birisi tüm Türkiye adaları muhteşem doğa, tarih ve şehircilikle imar edilmiş gibi "dandik ada" demiş, diğeri türk eser ve islami ögeler var mı sormuş.
    Sizin kafalarla olanları biliyoruz, boş konuşmayalım.

  • HARİKA BİR YAZIYDI , EŞİMLE BERABER OKUDUK , ÖNÜMÜZDEKİ YAZ GİTMEYE KARAR VERDİK . BÖYLE GÜNÜ BİRLİK GİDİLEBİLECEK DİĞER YUNAN ADALARININ GEZİ YAZILARINI DA BEKLİYORUZ , SEVGİLER

  • Jale Hanım, aynı anda birkaç ada görmek istiyorsanız bence gemi turu en iyisi. Daha sonraki yıllarda beğendiklerinize kalmalı gidersiniz.

  • Merhaba, \r\nbU YAZ YUNAN ADALARINA GİTME NİYETİYLE İNTERNETTE GEZİNİRKEN KEŞFETTİM BLOGUNUZU. aYRINTILI VE GÜZEL ANLATIMIYLA ÇOK İLGİMİ ÇEKTİ VE BEN DE FAYDALANACAĞIMDAN EMİNİM. öNCELİKLE ELİNİZE EMEĞİNİZE SAĞLIK. yUNAN ADALARINA GİDEN CRUISE TURLARI TERCİH ETMEYİ DÜŞÜNÜYORDUM ANCAK ADALARDA KONAKLAMA ŞANSIM OLAMAYACAK. ÖTE YANDAN BİR KAÇ ADAYI BİR SEFERDE GÖRMEK İSTİYORUM. ÇOK KARARSIZIM. ÖNERİNİZ?

  • 30 Yıldır Davutlar sahilinden Sisam'ı izlerim her yaz akşamı,,bazı ılık kış gün batımları,,,artık kışlık evim de Güzelçamlı'da)) malesef burası daha yakın olmasına rağmen karşıya geçiş ada'dan..benim için iyi bir rehber bu sayfa, yunan adaları turu, güney ege motosiklet turu, tren turu gibi çok gezilerim oldu.Kokkari inş seneye, hadi bakalım gezgin, rasgele ))

  • Yazılarınız gerçekten çok yol gösterici,fotolar da bir harika.emeğinize saĞlık.biz de bayramda oradayız.Hemen gitmek istiyorum sayenizde

  • yazınızı cok begendım tsk ederim bız de samos/a gıdecegız sayenızde bılgılendım sızıgazeteye alalım bıze yazın barı!

  • Erdal Bey, yorumlarınız müthiş! Çok yararlı olacak okuyucular için, çok teşekkürler. Emeğinize sağlık sizin de.