Tayland’da Denemeniz Gereken 11 Meyve

Tayland’da Denemeniz Gereken 11 Meyve

Tropikal iklimiyle Tayland tam bir meyve cenneti. Siz de yeni tatlar denemeyi seven biriyseniz Tayland'a gittiğinizde mutlaka bu farklı meyveleri tatmak isteyeceksiniz.

Pazar tezgahlarına baktığınızda "Nereden başlasam" diye sorabilirsiniz kendinize, çünkü insan çeşitlilik karşısında şaşırıyor. Umarım bu yazı size hangi meyveleri denemeniz gerektiği konusunda bir fikir verir.

Tayland'da bir meyve tezgahı, muzdan başka tanıdık var mı?

Ben hindistan cevizi suyunu ilk içtiğimde büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. Bende ıssız ada, beyaz kumsal, turkuaz deniz kavramlarıyla bütünleşmiş olan hindistan cevizi suyu, bir yudum aldığım anda yavan tadıyla zihnimde canlandırdığım tüm tropikal esintiyi dindirmişti.

Tropikal meyve denince de insan çok ferah lezzetler hayal ediyor ama ben denediğim meyvelerin hepsini o kadar sevmedim. Yine de kazandığım deneyimden çok memnunum.

Tabii ki aralarında çok beğeneceğiniz birkaç tanesi olacak. Hatta bazılarını fazladan bir miktar bavula atıp sevdiklerinize götürmeye bile karar verebilirsiniz. Biz yaptık oradan biliyoruz…

Bakalım bu tabaktaki meyvelerin hangileri gönlümüzü çalacak?

Meyveleri ingilizce isimleri ile tanıtacağım çünkü tezgahlarda da bu şekilde göreceksiniz, üstelik Türkçeleri var mı emin değilim. 

Haydi başlayalım…

1) Durian

Meyvelerin kralı olarak bilinen Durian, zengin bir aromaya sahip, dışı dikenli, içi kremsi yumuşaklıkta olan bir meyve. Cennet – cehennem meyvesi olarak da biliniyor. Tadı cenneti, kabuğundaki dikenler ve kendine özgü kötü kokusu ise cehennemi tasvir ediyormuş.

Alışılagelmişin dışında bir lezzete sahip olan bu meyve Tayland'ın en pahalı meyvesi aynı zamanda. Tezgahların arasında dolaşırken kocaman durianları görünce ağaçta yetiştiklerine inanamayacaksınız.

Bir durian tezgahı, soyulmuş hali ile de satınalabilirsiniz

Kokusunun berbat olduğuna dair notları her yerde okudum. Bazı kapalı alanlara durian sokmanın yasak olduğunu da biliyordum. Özellikle Singapur'da toplu taşıma araçlarına durian ile binmeniz yasak, sadece açık havada tüketebiliyorsunuz.

Kalorisi yüksek olduğu için yedikten sonra vücudunuzda bir ateş basması hissedebilirmişsiniz, tansiyonu yükseltebileceği bile söyleniyor. Bu yüzden tek seferde çok fazla miktarda yenmesi önerilmiyor. Beraberinde alkol alınmasının da sakıncalı olduğunu yazanlar var.

Meyvenin içi yağlı ve yumuşak

Durianı deneyen insanlar ikiye ayrılıyor: Çok sevenler ve nefret edenler.

Bütün bu bilgiler bu meyveyi merak etmenize yetti mi? Biz çok merak etmiştik… İşte bizim durian tecrübemiz:

Durian tezgahlarına yaklaşıp kokusunu bir yoklamayı denedik önce. Açık havada hiçbir koku duymayınca koku olayının biraz abartıldığını düşündüm açıkçası. Soyulmuş ve streç filme sarılmış bir parça durian alıp otelin yolunu tuttuk. Aldığımız diğer meyveler ile birlikte odada rahat rahat tadım yapacaktık çünkü.

Yolda yürürken "ne kokusu canım, hiç de koku yok" diye diye otele ulaştık, durian torbasının ağzını sıkıca bağladık ve çekinmeden asansöre bindik.

Ve ta taaam!

Asansörde burnuma garip bir koku gelmeye başladı. Acaba durian kokusu bu mu? Eyvah otele sokmak yasak mıydı ki? Asansörde bizimle yukarı çıkan adam kokuyu alıyor mudur acaba? Adamı rahatsız ettik bak gördün mü! Neyse belki de bu koku durian değildir. Hatta belki de koku adamdan geliyordur."

Bir yandan saygısızlık yapmış olabileceğimizi düşünüp, mahçubiyet içinde kızarıp bozarıyorum; bir yandan da suçu adama atacak kadar cüretkarlaşıyorum. Durian sayesinde hislerim karmakarışık.

Odaya vardığımızda koku da bizimle gelince anladık ki evet, durian kokuyor, hem de çirkin! Çürük yumurta mı desem, ayak mı kokuyor desem… Kötü bir koku işte.

Hemen yiyip bitirelim ki kurtulalım bu kokudan diyoruz.

Ben korkarak bir lokma alıyorum, sonuç: Beğenmedim! Bir meyveden bu kadar yağlı bir tat beklemezdim.

Olgun, benim yiyebildiğimden daha fazla yiyor ama daha sonra ağzında kalan tadı sevmiyor.

Biz meyveyi bitiremeyince koku da bitmek bilmiyordu. Baktık ki bu koku geçecek gibi değil, "oteldeki görevliler kokuyu duymadan bu paketten kurtulmalıyız" diyerek çöpü utana sıkıla otelin dışına çıkardık. Ama hatırası bizimle bir süre daha odada kalmaya devam etti.

Siz de bizim gibi bu meyveyi denemek isterseniz açık havayı tercih edin derim.

Durianı daha hafif dozda almak isterseniz dondurması, çikolatası veya cipsini de alıp deneyebilirsiniz.

Sadece Tayland'da değil, tüm Güneydoğu Asya'da durianı bulabileceğinizi hatırlatır, mutlaka bir şans vermenizi dilerim. Belki siz çok sevenlerden olursunuz.

2) Mangosteen

Buyrun bu da meyvelerin kraliçesi. Durian'ın verdiği ateş hissini bastırıp insanı serinlettiğine inanıldığı için durianın ardından yenmesi öneriliyor.

Bordo renk kabuğunu açtığınızda içinde beyaz etli bir kısım çıkıyor. İşte yemeniz gereken kısım da burası. Kabuğunu soyarken dikkat, koyu mor rengi ile derinizi veya kıyafetinizi boyayabiliyor.

Mangosteen

Türk damak tadına uygun bir meyve olduğunu düşünüyorum, çünkü seveni çok. Bizim aldığımız 1-2 mangosteen çürük çıktı maalesef, tadına bakamamış olduk.

3) Rambutan

Bu meyvenin ismi Malay kökenli "rambut" kelimesinden türemiş. Rambut, "saçlı" demekmiş. Gerçekten de saçlı bir meyve bu!

Saçlı meyve rambutan

Görünüşü antipatik, tadı gayet sempatik. Yiyebileceğiniz kısmı tüylü bölümün içindeki beyaz, sulu yumuşak olan bölüm. Beyaz etli kısmın hemen altında ise sert bir çekirdek var.

Taylar, rambutanı soyma ve beyaz kısmı çekirdekten ayırma konusunda usta olsalar da bizler için meyvenin yenilebilen kısmını ayıklamak biraz zor. Üstelik o kadar uğraşın ardından elde edilen etli kısmı çok az. Ama tadı gayet hoş, birçok kişinin beğeneceğini düşünüyorum.

4) Mango

Ben ilk Lipton ice tea nin içinde tadıp sevmiştim mangoyu. Meyve olarak yeme fırsatına ilk kez eriştim.

Şeftali kıvamında bir meyve, çekirdeksiz. Tadı benim için eh, kırk yıl dursam canım çekmez. Siz belki seversiniz.

Mango meyvesi

Tayland'da yaygın olarak pilavla birlikte yeniliyor. Bu şekilde deneyeceğim bir daha gidersem.

5) Baby Banana (Bebek muz)

Küçük ve tombul şekliyle bebek muzlar Tayland'da çok karşınıza çıkacak.

Muz, genelde hepimizin çok sevdiği bir meyvedir. Tayland'a gidince tadını bildiğiniz güvenli bir liman olarak muza sığınmayı düşünebilirsiniz ama ben burada ilk defa muzu sevmedim. Sebebini bilemeyeceğim ama benim denediğim muzların aroması bir garipti. Yine de denemeye değer.

6) Pineapple (Ananas)

Hepimizin bildiği bir lezzet olmasına rağmen bir de Tayland'da denemenizi öneririm. Kahvaltılarda favorimdi Tayland seyahatimiz boyunca. Türkiye'de yediklerimize göre çok daha sulu ve lezzetliydi.  

7) Rose Apple

Tadı elma armut karışımı, tipi dolmalık kırmızı biber. Mutlaka deneyin, çok ferah bir tat.

Rose apple

Taylar bu meyveyi tuza veya şekere banarak yiyorlarmış. Biz sade yedik.

Tayland'da tanıştığım meyveler içinde en çok beğendiğim rose apple oldu. 1 kilo fazladan alıp Türkiye'ye getirdim, aileme de tattırdım.

8) Guava

"Farang" ismiyle de bilinen bu meyve Orta Amerika da dahil olmak üzere tüm tropikal bölgelerde yetişiyormuş.

Guava

Ergin halini direkt yiyebilirken, olmamış halini tuza veya şekere banarak yiyebilirmişiz.

Bizim yediğimiz daha olmamıştı sanırım, oldukça sertti. Sası geldi bana, çok tat alamadım.

9) Dragon Fruit

Düşük kalorili ama besleyici bir meyve olan Dragon meyvesi "Pitahaya" ismiyle de biliniyor.

Dragon Fruit

Şekli çok afilli olunca "tadını da kesin çok severim" diye yaklaştığım bir meyveydi. Sevemediğime çok üzüldüm. Beklentimden daha az tatlı bir meyveydi. Hala da "acaba benim aldığım yeterince olgun değil miydi", "ağzımın tadı mı bozuktu" gibi ihtimaller üzerinde duruyorum. Tekrar şans vermek istiyorum kendisine, sırf şu güzelliğinin hatrına…

Gösterişli bir meyve, dragon fruit

10) Jack Fruit

Yine kavun büyüklüğünde ama ağaçta yetişen bir meyve.

Görünüş itibari ile duriana çok benziyor. Ama bu kokmuyor ve içi daha sert olan bir meyveymiş. Taylar Jack meyvesini kızartarak da yiyorlarmış. Biz denemedik.

Jack fruit, duriana benzese de farklı bir meyve

11) Papaya

Kabuğu yeşil, içi turuncu, çekirdeği ise siyah olan bir meyve. Enine kesilip içindeki siyah çekirdekleri ayıklanıyor. Turuncu etli kısmı yeniliyor.

Papaya

Kesilmiş halini kahvaltıda kavun sanıp almıştım. Kavun umduğum için belki de tadına bayılmadım.

Ve diğerleri:

Custard Apple, langsat, longan, pomelo, sapodilla ise Tayland'da yiyebileceğiniz diğer ilginç meyvelerden. İsimlerini vermek benden, tatlarına bakıp yorum bırakmak sizden!

Artık tezgahtaki meyveler biraz daha tanıdık değil mi?

Afiyet olsun…

 

Son Yazılar
Yorum ( 2 )
  1. Canan
    21 Mart 2016 at 22:00
    Cevapla

    Melikecim. Fotolar süper. Renkler vs.ama tadlarını bilemiyoruz tabi. Ama görselleri güzell

  2. goksel yuksel
    3 Ağustos 2016 at 21:00
    Cevapla

    mango diye düşünürdüm daha önce ve ALLAHın bize bahşettigi tüm nimetler çok güzel bunların arasında en özeli gerçek olgunlaşmış afrika ananası ile mangosten yediğim bir çok tropic meyve arasında favorimdir sonrasıda yani 3. sü mangosten dragon fruit pek tadı olan bir meyve değil rose apple ise yemesi keyifli ama akılda kalıcı bir tadı yok sulu armutun biraz daha elma arası bişey dediğim digi manosten bulursanız paaranız yettiğince yemeye bakın bulamayacagınız tat çünkü hem pahalı hemde bircogu kabuga cıkıyor kilonun o nun dışında işe zaten agzınızda eriyor o beyaz kısımları kabuguda kumas boyamalarda kullanılıyormus suanda kullanılıyormu bılmıyorum bırde rujlarda kullnılıyor dıye duymustum bilmeyenler ıcın söylemek istiyorum hakkını helal etsin yememis arkadaslar tanı sütlü tatlı gibi cok farklı bir meyvedir inşallah yeryüzündeki tüm canlı bu güzel dünya nimetlerinin tümünden faydalanması dilerim sağlıcakla

Bir cevap bırakın