Singapur’da Kaldığımız Oteller ve Sonsuz Havuz

Size daha Singapur'u anlatmadım ama bilen biliyor, Singapur insan eliyle yaratılmış, düzenli ve son derece temiz bir şehir ülkesi.  Bu ışıltılı modern şehirde oteller de şehrin kendisi gibi şatafatlı, güzel ve lüks.

Singapur gibi yüksek standartlara sahip bir ülkenin ucuz konaklama sunmasını beklemek hayal olur sanırım. Kendinizi buna hazırlayın derim.

Ben bu gezide uçak biletine para vermediğim için otellerde lükse kaçabilme yetkisi tanıdım kendime.

Biz Singapur'da 2 farklı otelde konakladık. İlk 3 gece için tercihimiz Carlton Otel oldu. Bebekle Singapur'a gelmiş bir arkadaşımın önerisiydi burası.

Carlton Hotel, Singapore

Carlton Otel'in konumu çok iyi, otelin içi de gayet lükstü.

Aslında Singapur'da metroya ulaşımı kolay olan her otel için "konumu iyi" tanımı yapılabilir ama bence Carlton Otel'in konumu ekstra iyiydi çünkü metroya binmeseniz de yürüyerek birçok yere en fazla 20 dakikada ulaşabileceğiniz merkezi bir noktadaydı.

Carlton Otel'de odamızın manzarası da aynen şöyleydi:

Ucundan Dönmedolabı ve Marina Bay Sands otelini görüyorduk

Carlton Otel'in ucuz bir seçim olduğunu söyleyemeyeceğim. Hotels.com Booking'den daha iyi fiyat verdiği için rezervasyonu oradan yaptık. Odanın 1 geceliği vergilerle birlikte 420 tl ye geldi. Fiyata kahvaltı dahil değildi. İstersek 30 Singapur Doları vererek kahvaltı edebiliyorduk ama biz tercih etmedik. Asya'da kahvaltıya kişibaşı 60 tl vermek çok akıl karı gelmedi çünkü.

Carlton otel, herkese tavsiye edebileceğim bir konaklama deneyimiydi. Özellikle odada bıraktıkları cep telefonu gibi bir alet ile dışarda da internete bağlanabilmeniz, yerel telefonları arayabilmeniz iyi düşünülmüş bir ayrıntıydı.

Odanın büyüklüğü de yeterliydi. Normalde oda büyüklüğünü hiç takmazdım ama bebekle seyahat edince bu önemli bir kriter haline geliyor. Çünkü minik yol arkadaşımızın pek de minik olmayan ekstra bir bavulu ve odanın içine park edilmesi gereken bir de arabası var. Hele de odaya bebek karyolası (park yatak) koydurmak isterseniz küçük odalı ekonomik otellere kısa süreliğine veda etmeniz gerektiği gerçeğiyle yüzleşmiş oluyorsunuz.

Ben otel rezervasyonlarımı yaparken 2 yetişkin 1 bebek olarak belirttim ama nedense gittiğimiz hiçbir otelde odaya park yatak koyulmamıştı. Sanırım bebek karyolasını özellikle talep etmeniz gerekiyor. Ben sonradan da talep etmedim çünkü tatil boyunca Ekin'i aramızda yatırmayı tercih ettik. 

Gelelim işin eğlenceli kısmına: Singapur'un çok ünlü bir oteli var, Marina Bay Sands. Burası en üst katındaki sonsuz havuzu ile ünlü ve biz Singapur'daki son gecemizde bu otelde kaldık

Sonsuz havuza girmek için Marina Bay Sands otelinde kalmalısınız 

Marina Bay Sands, 3 kule ve kulelerin üzerine oturan gemi gibi bir platform şeklinde dizayn edilmiş. 3 kulede otel odaları, üstteki platformda da meşhur sonsuz havuz var.

Marina Bay Sands oteli 3 kule ve üzerindeki platformdan oluşuyor

Marina Bay Sands gece görünümü

3 kulenin üstündeki sonsuz havuzdan manzara

Ben bu havuzun internetteki fotoğraflarını ilk gördüğümde "bir gün mutlaka buraya girmeliyim" demiştim. Havuza girmenin koşulu da bu otelde konaklamak olunca göze aldım ve 1 gecelik yer ayırttım. Hazır Singapur'a gelmişken bu fırsatı kaçırmak istemedim.

Marina Bay Sands'de 1 gecelik konaklama bedeli 800 Türk lirasından başlasa da vergilerle birlikte 1000 tl yi buluyor. Fiyata herhangi bir öğün dahil değil. Evet pahalı, hem de çok! Ama son zamanlarda Türkiye'de beğendiğim otellerin gecelik fiyatlarına bakınca da benzer rakamlar, hatta daha fazlasını görebiliyorum. O yüzden düşündüm taşındım ve sonsuz havuz için paraya kıydım. İyi ki uçak biletine para vermemiştim, her şeyi yapmaya hakkım vardı sanki 🙂

Marina Bay Sands nasıl bir otel derseniz:

Otel 3 kuleden oluştuğu için çok fazla odaya sahip, 2561 tane odası varmış. Dolayısıyla lobisi baya büyük ve her yer çok kalabalık. Oda konforu olarak Carlton Oteli'nin odasından bir üstünlüğü yoktu fakat manzarası açık ara daha iyiydi. Gardens By the Bay isimli botanik parkına bakıyordu.

Marina Bay Sands otelinin lobisinin bir kısmı

Marina Bay Sands otelindeki odamızın manzarası

Odada önceden duyduğum fakat ilk kez karşılaştığım bir uygulama vardı: Raflarında ağırlık sensörü olan minibar. Yani herhangi bir içeceği yerinden oynatırsanız, sadece elinize alıp yerine bile koysanız o içeceği içmiş sayılıyorsunuz ve parasını ödüyorsunuz. O yüzden minibardan bir şey tüketmeyecekseniz kapağını bile açmayın dediler.  

Bu korkunç uygulama odadaki içkiyi içip yerine marketten aldığınız şişeyi koymayın diye yapılmış. Odada keyif yapacaksan bedelini ödeyeceksin arkadaş! 

Otelin alt katları Casino ve alışveriş merkezi olarak değerlendirilmiş.

Alışveriş merkezi gayet lüks markalara ev sahipliği yapıyor. İçindeki yapay kanalda Venedik'teymişsiniz gibi kanal turu yapabiliyorsunuz. Ama pek cazip değil, öyle basit turistik bir aktivite. Alışveriş merkezinin dışında akşamları lazerli bir su şovu yapılıyor.

Marina Bay Sands önünde su şovu

Marina Bay Sands Oteli'nin içindeki casino Asya'nın en büyüğüymüş. Casino ve kumar olayı bizi hiç açmadığı için içeri girmeye yeltenmedik bile. Casinoya girmek için otel müşterisi olmak şart değil; sadece bilin ki büyük çantaları içeri almıyorlarmış ve pasaportunuz yanınızda olmalıymış. Kıyafete de biraz dikkat etmek gerek, plaj kıyafeti ve salaş parmak arası terlik kabul etmediklerine dair uyarılar var.

Otelin en üst katında ise bir gözlem terası ve sonsuz havuz var. 57. kattaki gözlem terasına Skypark ismi verilmiş ve bu alana Singapur'a tepeden bakmak isteyen turistler 23 S$ vererek çıkıyor. Otelde kalınca siz para vermeden çıkıyorsunuz (e bir zahmet).

Skypark'dan gündüz manzarası

Skypark gece manzarası

Manzarayı görünce Singapur'un kocaman dönme dolabı Singapur Flyer'a da binme gereği duymadım ben. Oradan da tasarruf ettik, hadi yine iyiyiz.

Bu otelde kalmanın en iyi yanlarından biri bütün bu aktivitelere ve marina çevresine yakın olmanız.

Singapur'un simgesi olan Merlion aslan heykeline otelin önündeki helezonal köprüden geçerek ulaşabilirsiniz.

Fotoğrafçılar için bir cennet olan Gardens By the Bay isimli parka da alışveriş merkezinin içinden geçiş var.

Tabii ki sonsuz havuz haricindeki aktiviteleri başka otellerde kalarak da deneyimleyebilirsiniz ama Mbs'de kalmak işi epey kolaylaştırıyor.

Bu otelde kalmanın kötü yanı ise pahalı yemeğe mahkum olmanız. Alışveriş merkezinin food court bölümünde fast food türü Asya yemekleri bulabilirsiniz. Pizza, hamburger filan isterseniz pahalı restoranlara oturmanız gerek. Yemek kısmını avantaj olarak görmek de mümkün çünkü isterseniz MBS'de ünlü şeflerin restoranlarını bulabilirsiniz.

Biz o gün Asya mutfağından sıkılmış bir günümüzdeydik. Zamanımız da dardı, lazer şovunu kaçırmak istemiyorduk. Bu yüzden alışveriş merkezinin B2 katındaki Cold Storage isimli süper marketten sandiviç ve meyve türü bir şeyler alıp lazer şovunu beklerken yemiştik, ekonomik olmuştu.

Bu otelde kalmamızın sebebi olan havuz kısmına gelirsek… 57. kattaki sonsuz havuz adeta Singapur için bir sembol. Biz günlük aktivitelerimizi yaptıktan sonra havuza gün batımı vakti çıktık.

57. kattayız

Benim en sevdiğim vakit gün batımı olduğu için öyle tercih ettim ama gün içinde çıksaymışız daha güzel fotoğraflarımız olabilirmiş diye düşündüm sonradan.

Ben havuza girdiğimde bir hayalimi gerçekleştirmenin mutluluğu içindeydim ama Olgun bu havuzdan pek de zevk almadı. Sebebi: Ortam hiç bebek dostu olmadığı gibi manzaranın tadını çıkarabileceğiniz bir huzur noktası da değildi. Havuz çok kalabalıktı ve herkes kendine kenardan yer kapmaya çalışıyordu.

Biz Ekin'i ne yapacağımızı bilemediğimiz için havuza soktuk. Ama daha küçük olduğu için sadece ayaklarını suya değdirmeye uğraştık, ve çok az kaldı suda. Geri kalan zamanda ben suda oyalanırken Olgun dışarıda bebekle ilgilenmek durumunda kaldı.

Havuzun suyu ılıktı, derinliği de 120 cmdi, epey sığ anlayacağınız.

Ayağımın Tozuyla'nın Facebook sayfasında havuzun fotoğraflarını yayınladığımda etrafımca en çok sorulan soru "korkmadınız mı?" oldu. Ben yüksekten çok korkarım normalde ama burada havuzun bittiği yerde suların aktığı küçük bir platform var. O bölüm direkt aşağıyı görmenize engel oluyor ve bu sebeple havuz hiç korkunç değil. Yine de uç kısma çıkmanızı tavsiye etmem, zaten görevliler de buna izin vermeyecektir.  

Otelde kalanlar bizim gibi sadece birkaç saat değil, gece gündüz havuzun tadını çıkarıyorlardı. Akşam da havuz çok eğlenceli görünüyordu ama burası bebekle gelinecek yer değildi. Siz de çocukla gelecekseniz en azından çocuğunuz 3-4 yaşında olduğunda gidin derim. Veya çocuksuz gelmek en güzeli, sadece yetişkinlere ait bölüm daha ıssız ve sessiz.

Havuz, gece de muhteşem görünüyordu

Olgun'u memnun edemesek de ben gelip dünyanın en havalı selfielerinden birini çekildiğim için memnunum. En havalı selfisi de bence bu linkteki, inşallah birgün onu da çekiliriz.

Siz de benim gibi "İnsan hayatını güzel anılarla doldurmalı" diye düşünüyorsanız, bu havuzu çekici buluyorsanız ve tabii ki maddi gücünüz elveriyorsa 1 geceliğine bu otelde kalın derim.

Singapur gezi notlarım çok yakında gelecek.

Singapur – Malezya gezi planımız için buraya tık tık…