Phuket Gezi Notları

Phuket Gezi Notları

Dünya çapında bir balayı noktası Phuket. İsteyene huzurlu ve sessiz; isteyene canlı, bol aktiviteli. Herkes için hoş vakit geçirmek garanti!

Biz Kamboçya’da tapınak tapınak gezip yorulduktan sonra bir tatil molası verelim deyip programa Phuket’i koyduk. 4 senedir evli olsak da bir balayının daha zararı olmazdı heralde…

Tayland’ın birçok adası var, hepsi tropikal kuşakta ama farklı özelliklere sahip. “Koh” kelimesi Tayca’da “ada” demek. Ada isimlerinin hep “koh” veya “ko” ile başladığını görürseniz şaşırmayın. Phuket en kalabalık ve turistik olanı. Ada olsa da anakaraya bir köprü ile bağlı.

Phuket’te gün batarken

Etrafımda önceden gitmiş olan arkadaşlarım “Koh Samui daha güzel, beyaz kum turkuaz deniz anca orada var” deseler de ben daha atraksiyonlu bulduğum için Phuket’i tercih ettim. Samui’ye de ileride gideriz umarım.

Biz Nisan sonunda gerçekleştirdik ziyaretimizi. Hava gayet sıcaktı ama dayanılmaz da değildi. En azından denize girip serinliyorsunuz. Gökyüzü bazen puslu olabiliyordu, biz oradayken bir akşamüstü yağmur da yağdı. İmkanım olsa ocak şubat aylarında gitmeyi tercih ederdim. Bizdeki yaz ayları ise orada muson mevsimi. Yağmura yakalanma olasılığı yüksek, bazen de denize giriş yasaklanabiliyormuş.

Siem Reap’ten Bangkok aktarmalı olarak Phuket’e ulaştık. Havaalanında dolarlarımızı Thai Baht a çevirmenin zamanı gelmişti. Tabii ki hepsini değil, şehir merkezinde havaalanına göre kurların daha uygun olduğunu hatırlatalım. Gittiğimiz tarihte (nisan 2015) 100 Thb = 3 dolar idi. Kısacası biz Baht’ı 12,5 a bölerek TL karşılığını buluyorduk.

Bizim gittiğimiz tarihte Phuket’e ülkemizden ulaşmanın yolu Bangkok aktarması yapmaktan geçiyordu. Ama 2017 yılında Phuket’e direkt uçuşlar da başladı. Phuket uçak bileti ni uygun fiyata Biletbayi.com adresinden de alabilirsiniz.

Tayland ucuz bir ülke olarak nam salmış. Ama artık çakallaşmışlar, pazarlığa daha az yanaşır olmuşlar. Doların da son aylardaki hızlı yükselişi yüzünden bize çok ucuz gelmedi açıkçası. Birçok kategoride fiyatlar Türkiye ayarında diyebilirim. Kredi kartını da geziniz esnasında yaygın olarak kullanabilirsiniz.

Phuket havalimanından şehre ulaşım:

Tayland bizden vize istemiyor. Uçakta size verilen bir formu doldurup ülkeye giriş yapıyorsunuz. Formun diğer yarısını ise seyahat boyunca yanınızda taşıyıp dönüşte ülkeden çıkarken teslim ediyorsunuz. Kaybedeceğim diye ödüm koptu doğrusu!

Patong adanın en canlı noktası. Burada konaklayacaksanız havaalanında alacağınız minibüs servisi sizi 180 baht a Patong ve Kata plajlarına götürüyor. Otelinize kadar bırakıyorlarmış. (Fiyattan emin değilim ama o civar olsa gerek)

Oteliniz bu noktalardan birinde değilse havaalanında taxi hizmeti de var. Sadece size özel kalkan araç ile otelinize bırakılıyorsunuz. Fiyatı 800 baht. Biz otelimizin konumu gereği bunu kullanmak zorunda kaldık.

Bu arada Tayland’da trafik soldan akıyor!

Phuket ada haritası

Phuket’te konaklama:

Phuket’te her bütçeye uygun otel bulmak mümkün. Fiyatlar nispeten ucuz sayılır, kesenin ağzını biraz açınca gayet lüks otellerde kalabiliyorsunuz.

Phuket’te nerede kalmalı sorusu uzun zaman aklımı kurcaladı. Patong sahili geceleri dışarı çıkıp canlı noktalara ulaşmak için mantıklı, ama gürültülü ve kalabalık… Çok da estetik bir yer olduğu söylenemez, ben arka sokaklarını biraz köhne buldum. Deniz kenarları iyi olabilir. Kısacası amaç eğlence ise Patong iyi olabilir ama romantizm arıyorsanız başka plaja…

Patong’un kargaşasından kaçan birçok kişi Kata Beach’de konaklama öneriyor. Ben de bir daha gitsem Kata veya Karon civarında bir otelde kalırım. Yukarıdaki haritadan buraların yerine bakabilirsiniz.

Kata Beach

Phuket Town adanın idari merkezi. Burada da birçok otel var ama konum olarak atraksiyona uzak bir yer olduğu için tavsiye etmem.

Biz Kamala ile Patong arasında Thavorn Beach Village adlı bir otelde kaldık. Konum olarak Patong’a yakındı ve ben oteli fotoğraflarda çok beğendiğim için tercih ettim. Gidince gördüm ki avantajları ve dezavantajları iç içe.

Kaldığımız Thavorn Beach Village oldukça lüks bir oteldi. Otelde çeşitli oda türleri var. Biz 3 gece “havuz erişimli” odalarda kaldık, yani odamızın balkonundan havuza atlanabiliyordu. 2 gece de otel içinde teleferikle çıkılan bir noktada okyanus manzaralı ve balkonda jakuzisi olan bir odada kaldık.

Havuz erişimli oda, kahvaltıya ve lobiye çok yakındı. Trip advisorda okuduğum kadarıyla da en beğenilen oda tipi bu. Biz de memnun kaldık.

Balkondan havuza atlanabiliyordu

Manzaralı ve jakuzili oda ise çok tatmin etmedi. Bizim kaldığımız odanın manzarası çok kısıtlıydı. Okyanusu çok daha iyi gören odalar olduğunu resimlerde görmüştüm. Ve bu odalara çıkmak için teleferik beklemek biraz can sıkıcıydı.

Onun dışında otelin bahçesi cennetten bir parçaydı. Peyzajı muhteşemdi ve kuşlar, tavşanlar, hatta horozlar özgürce geziyordu bahçede. O kadar doğal bir ortamdı ki birkaç gece odamızda kertenkele misafir etmek zorunda kaldık. Zaten kapıdan kovsak bacadan girecek kadar çok kertenkele vardı.

Otelden bir manzara

Otelin bahçesi

Doğallığın yanı sıra fıskiyeler ve bahçedeki saksıların süslemesi çok hoştu. Otelin atmosferi çok dinlendiriciydi.

Açık büfe kahvaltısını da çok beğendim ben.

Otelin kendine ait plajı vardı ama biz denize giremedik, girenler de çok beğenmemiş gibiydi yorumlarda.

Otelin içindeki restoranlar oldukça pahalıydı. Aşağıdaki ortamda yemek yemek için yaklaşık 500 liralık bir harcama yapmanız bekleniyordu.

Romantizm pahalı olunca sandalyeler boş kalıyordu…

Otelden Patong’a ücretsiz servisler kalkıyordu ama saatleri ideal ayarlanmamış. Otelin taksisini kullanırsanız 300 baht verip Patong’a gidiyordunuz ki bu oldukça pahalı bir fiyattı.

Organizasyon masası gayet iyiydi, bize çok yardımcı oldular.

Biz 5 geceliğine 21000 baht verdik. Güzeldi ama değmedi bence. Çok daha ucuza çok daha mütevazi yerler bulmak mümkün.

Phuket’te neler yapılır?

Tatil yapılır! Siz tatilden ne anlıyorsanız tabii… Gezme tozma, alışveriş, adrenalinli hareketler (paraşüt ve dalış) veya sahilde tembellik yapma seçeneklerinin hepsi Phuket’te var.

Sahilde yan gelip yatmak istemeyenler için önerilerim:

Phuket ada turu:

Adanın neresinde kalıyor olursanız olun Patong merkeze göz atılmalı. Bazı sokaklar pazar yeri gibiydi, sıra sıra tezgahlarda tekstil ürünleri satılıyordu. Pazarlıkla alışverişin dibine vurulabilir.

Patong Plajı

Patong’da Bang La Road isimli cadde adanın günah merkezi diyebiliriz. Sokakta değişik değişik tipler var. Bang La Road’dan ilk geçişte şaşkın, ikinci geçişimde alışmış, üçüncü geçişimde ise umursamaz olmuştum.

Patong Beach’e hoşgeldiniz, elektrik kablolarına dikkat!

Bang La Road’da ilerliyoruz…

İlk geçişimizde şaşırmış,

İkincisinde alışmış,

Üçüncüde umursamaz olmuştuk…

Yol boyunca sıralanmış barlarda masalarda kadınlar veya ladyboylar dansediyor, sizi mekanlara çekmeye çalışıyor. En meşhur ve ilginç mekan Tiger isimli bardı. 

Yürürken sizi durdurup Ping Pong show izlemeniz için barlara davet ediyorlar. “Ping pong show da neymiş?” derken öğrendim ki kadınlar cinsel organlarına pinpon topu, iğne, jilet gibi çeşitli objeler sokup dans ediyorlarmış. Bu şekilde bir gösteri olduğunu duyunca bize cazip gelmedi ama siz isterseniz eğlenmeye girebilirsiniz.

Adanın Patong hariç noktalarını günlük 200 bahta motosiklet kiralayarak veya tuktuklar ile anlaşarak gezebilirsiniz. Gidebileceğiniz yerler: Kata Beach, Wat Chalong Tapınağı, Big Budha Heykeli, Phuket Town, Phuket Orkide Çiftliği…

Tekne turları:

Tekne turları Phuket’in olmazsa olmazı. Otelinizin lobisinde veya Patong’da yürürken karşınıza acente gibi çalışan standlar çıkacak. Buralardan bir tur beğenebileceğiniz gibi önceden internette yaptığınız araştırmalar sonucu mailleşerek ayarlayabileceğiniz turlar var.

Phuket’ten 2 destinayona yapılan turlar popüler: Maya Bay (Phi Phi adaları) ve Phang Nga Bay (James Bond adasını görebileceğiniz tur). Turlar genelde sürat motorları ile gerçekleşiyor. Birçoğu sizi Patong, Kata ve Karon plajlarındaki otellerden ücretsiz olarak alıyor.

Sürat motorlarının avantajı aslında uzak olan noktalara sizi hızla götürmesi ve birçok koy görme imkanı tanıması. Dezavantajı ise epey sarsıntılı bir yolculuk oluyormuş, kusma ihtimali yüksekmiş! Ben gezimiz esnasında 9 haftalık hamile olduğum için sürat motorlarına binemedim.  Kendine güvenen kaçırmasın derim.

Trip advisor araştırmalarımda Simba Sea Trips firması öne çıkıyordu. Her iki destinasyona göre turları var. Ücreti dışarıdan alabileceğiniz turlara göre yüksek ama kaliteli bir hizmet verdikleri anlaşılıyor.

Maya Bay‘e giden tekne turuna katıldığınızda Leonardo Di Caprio’nun “The Beach” filminden sonra popüler olan Maya Bay ile birlikte, Loh Samay Bay, Pileh Lagoon, Vicking Cave, Monkey Beach, Phi phi Don Adası, Bamboo Adası ve Mosquito Adası gibi duraklarda mola veriyor, bol bol yüzüyorsunuz, şnorkel yapıyorsunuz. Aradığınız beyaz kum, turkuaz deniz burada.

Maya Bay

Biz Maya Bay turunu sürat motoru ile değil de büyük tekne ile yaptık. Tekne yavaş olunca o kadar çok koya gidemedik tabii ki. Hassas mideli hamile olarak katıldığımız bu tur, yaşlılar, hamileler ve özellikle küçük çocuklu aileler tarafından tercih edildiği için epey gürültülüydü. Heryerde böceklerin geziyor olması, yemeklerin çok kötü oluşu da cabası. Neyse ki güzel yerlere gittik de biraz teselli buldum…

Maya Bay tekne turunda şnorkel yapabilirsiniz.

Balıklar…

Bol bol yüzdük ve şnorkel yaptık. Biz şnorkeli evden götürmüştük ama turlarda dağıtılıyor. Palet ise 100 baht karşılığında kiralanabiliyor.

Gezinin finalini de Phi Phi Don adasında yaptık. Phi Phi Don adası turistlerden çevre vergisi alıyor, ödemeden giriş yok. Vergi sizi korkutmasın, sadece 20 baht!

Phi Phi Don adasına geldiğimizde bir an cennette hisettik!

“Long Tail Boat” dedikleri “kuyruklu tekneler” Tayland’ın sembollerinden

Büyük tekne ile çıktığımız Maya Bay turunu Patong’daki standlardan almıştık. Liste fiyatı kişi başı 3000 baht iken 2 kişi toplam 1200 baht a indirdiler.

Pazarlık için bizim çok da kasmamıza gerek kalmadı, onlar zaten bir miktar iniyorlar. Biz pazarlık özürlüleri olarak şöyle bir yöntem izledik: Kadının indiği fiyattan daha düşüğünü talep ettik, kadın biraz daha indi ama bizim istediğimiz meblağı kabul etmedi. Biz de dönüp gittik, arkamızdan sesleneceğini umarak… Seslenmeyince anladık ki kadının verdiği fiyat en alt fiyatmış. Bir başka standta o fiyata göre pazarlık ettik.

Maya Bay’de hijyen koşullarının yerlerde süründüğü, böceklerle kanka olduğumuz bir tecrübeden sonra Phang Nga Bay tekne turumu riske atmak istemedim ve onda kaliteli bir seçim yapmaya özen gösterdim. Trip Advisorda’da bulduğum John Gray’s Sea Canoes turu hem çok farklı bir tecrübe vaadediyordu, hem de çok güzel yorumlara sahipti ve “tekne turları” kategorisinde en üst sırada yer alıyordu.

Fiyatı aşırı pahalıydı (2 kişi toplam 7900 baht) ama sürat motoruna binip koy koy gezemediğime göre bu parayı gözden çıkarmaya karar verdim. Gerçekten de muhteşem bir deneyim yaşadığımızı inkar edemeyeceğim.

Teknemiz ve arka planda Phang Nga Bay silüeti

Phang Nga Bay, yeşil renk denizin ortasında yükselen kayalık adalardan oluşan bir bölge. Fotoğraflarını hep gördüğümüz James Bond adası bu bölgede. Tura sürat motorları ile çıkarsanız özellikle Panyee köyüne uğrayan bir tur seçmeniz öneriliyor. Bu güzergahta denize girip yüzmek çok yaygın değil, su genelde bulanık. Doğa gezisi olarak düşünürseniz hayal kırıklığına uğramazsınız.

James Bond Adası dedikleri ortadaki kayalık… (Görsel Google’dan)

Bu adacığa “James Bond adası” denmesinin sebebi James Bond filmlerinden “The Man with the Golden Gun” filminin burada çekilmiş olması.

Bizim katıldığımız John Gray’s Sea Canoes şirketinin “Hong by Starlight” isimli turu ise James Bond adasını içermeyen bir turdu aslında. Phang Nga bölgesi içinde daha farklı bir rotası var. Tur diğerlerinin aksine öğlen başlıyor, akşam yemeğini de kapsıyor. Turun başlangıç saati “gel git” zamanına göre hesaplanıyor.

Büyük tekne ile çıktığımız turun duraklarında kanolara geçiyoruz.Turda 2 kişiye bir kano ve bir kano şoförü düşüyor. 

Kayalık şeklinde görünen adacıkların iç kısmına kano ile küçük mağaralardan geçerek giriyoruz. Mağaralar bazen daracık, eğilerek geçiyoruz. Kano şoförümüz (aynı zamanda rehberimiz) çok usta, hiç sarsılmadan, bir yere çarpmadan geçiyoruz mağaralardan.

Kanolar ile yola çıktık…

Mağaraya yaklaşıyoruz…

Tamamen yatıp mağaralardan geçiyoruz.

İçeride doğa muhteşem!

Kayalıkların içerisinde dört tarafı kara ile çevirili gizli boşluklar var. Bu gizli iç denizlere “hong” veya “lagün” deniliyor. O kadar sessiz, o kadar huzurlu ki içerisi! “Çıt” desem yankılanacak diye fısıltı ile konuşuyoruz. Bazen maymunlar ile karşılaşıyoruz, bazen de kurbağa – balık arası önceden görmediğimiz bir tür ile.

Maymunlar doğal ortamında.

Adaların içindeki gizli iç denizlere yaptığımız huzurlu yolculuk sonrası teknede yemek molası verdik. Thai food u beğenmememe rağmen karnımı doyurabildim. Turun bir özelliği de yemeklerde de çok iddialı olmaları. Trip advisor’da birçok kişi Tayland seyahati boyunca yediği en güzel yemeğin bu turda yediği olduğunu yazmış. Deniz ürünlerini asla çiftlik mahsülü tercih etmiyorlarmış, okyanus karidesi servis ediyorlarmış. Domuz eti hiç verilmiyormuş vs…

Bir ara serbest zaman verildi, isteyen yüzdü, isteyen kano yaptı. Yüzmek için çok cazip olmayan koyu yeşil sularda kano yapmayı tercih ettik biz de.

Kürek çekme sırası bizde. Meğer şoförümüz ne kadar da ustaymış 😛

James Bond Adası’nın bir benzerini gördük

Sonrasında bize muz yaprakları ve çiçekler ile bir şamdan yaptırdılar. Kano şoförümüz bu sefer de elişi öğretmenimiz oldu. Her grup farklı şamdanlar yaptı ve bazıları gerçekten çok güzeldi.

Teknede el işi kursu 🙂

El emeği şamdanımız.

Tüm tekne döktürdü…

Akşam hava karardıktan sonra el emeği göz nuru şamdanlarımızı da alıp yine mağaralara girdik. Karanlık bir lagüne ulaştık, içerisi yine sessiz ve huzurlu. Bu sefer tek ışık kaynağımız ay ışığı ve yıldızlar. Biz de fırsattan istifade mumuzu yakıp şamdanı suya bıraktık, dilek diledik. Kano şoförüne rağmen romantik bir ortamdı!

Mumu yaktık, dileğimizi tuttuk ve şamdanı suya bıraktık…

Dönüşte ise kapkaranlık bir mağaradan geçerken elimizi suya daldırıp şıpırtı yapmamız istendi. Ve ta- taam: Yakamoz!

Yakamoz suya ay ışığının yansıması olarak bilinse de aslında bu olayın ismi “mehtap”. Yakamoz ise tek hücreli bir deniz canlısının uyarıldığında ışık saçarak suda oluşturduğu ışıltıya deniyor. Normalde birçok denizde bu olay olurmuş ama etraftaki ışıklar yakamoz ışığını bastırdığı için göremiyormuşuz. Bizim gördüğümüz yer ise bir mağaranın içiydi, doalyısıyla zifiri karanlıktı diyebilirim.

Yakamoz görmek gezinin en can alıcı bölümüydü. Anlata anlata bitiremediğim Phang Nga Bay turumuz böyle bir finalle son buldu…

Şovlar:

Phuket Adası Las Vegas gibi şov cenneti olmasa da nam salmış bazı şovları var.

Fantasea Show en ünlüsü. Kamala Beach’de bir fuar alanı içinde önce standlar arasında bakınıyorsunuz, alışveriş yapıp oyun oynuyorsunuz. Şovu yemekli seçtiyseniz yemeğinizi yiyorsunuz ve şovun başlama saatine yakın tiyatroya geçiyorsunuz. Dolayısıyla Fantasea şov alanına biraz erken gitmekte fayda var.

Fantasea Şov alanı

Fantasea Show gösteri binası

Şov kısmı ise hem çocuklara, hem büyüklere hitap ediyor. Sahnede koca koca filler eğitilmiş oldukları için rollerini eksiksiz tamamlıyorlar. İlüzyon benzeri gösteriler ve danslar eşliğinde 1 saat hızlıca akıp geçiyor. Ben çok beğendim ve eğlendim.

Biz Fantasea şova açık büfe yemeğiyle beraber kişi başı 2200 baht ödedik. Siz isterseniz biraz daha para ödeyip deniz ürünleri büfesini seçebilirsiniz, veya yemeği dışarıda yiyip sadece şovu izleyeceğiniz biletlerden de alabilirsiniz. Bilet seçenekleri ve fiyatları için linke tık tık…

Şov biletini internetten de satın alabilirsiniz ama biz otelin organizasyon masasından aldık, fiyat farkı oluşmadı.

Biz şova otelden transfer talep ettiğimiz için de kişibaşı 300 baht ödedik. Siz bir taksi ile anlaşırsanız çok daha ucuza gelir ulaşım. Patong’a ücretsiz servisler de var.

Phuket’in diğer meşhur şovu ise Simon Caberet. Bu Ladyboy ların, yani transeksüellerin yaptığı bir şov. Biz Simon’a gitmedik. Güncel fiyatlar ve ayrıntılı bilgi için tık tık…

Fil safari:

Çeşitli tur acentelerinden böye file binip gezebileceğiniz bir tur satın alabilirsiniz. Biz Homemadetravels Dilek’in önerisini Trip Advisor yorumlarını okuyarak pekiştirdik ve Kok Chang Safari firmasını seçtik. Lonely Planet’e göre de Phuket’in en iyi fil safarisiymiş.

Kok Chang’ı en iyi yapan ne olabilir derseniz, fillere davranış biçimleri ve sizi gezdirdikleri ortam olabilir.

Fille gezerken manzaralı noktada hatıra fotoğrafı çekildik.

20 dakika, 30 dakika ve 50 dakikalık turlar var. Biz 30 dakika olanını seçtik. Deniz manzaralı bir noktaya geldiğimizde manzara müthişti. 30 dakika için kişi başı 800 baht ödedik. Güncel fiyatlar için tık tık…

Güzel yanı fili kullanan kişiye fotoğraf makinesini veriyorsunuz ve sizin bolca fotoğrafınızı çekiyor. Bizi kendi makineleri ile çekip fotoğrafımızı satmaya çalışsalardı gıcık olabilirdim.

Aslında ben fil safari konusunda çok hevesliydim, ta ki filin üstüne binene kadar. Bindikten sonra hayvana acıdım ve pişman oldum. Hayvanseverler, nolur kızmayın bana!

Hatıra olarak güzel ama file bindiğimiz için gurur duymuyoruz!

Masaj:

Ve Tayland tatilinizin en tatlı kısmı! İster sadece ayaklara, ister tüm vücuda… Bunca insanın Tayland’a sırf masaj için gidiyor olması şaşırtıcı değil, adamlar bu işi biliyor. Masaj salonları hem serin, hem de free wi fi koymuşlar. Keyifler keka…

Tayland’da mutlu sonla biten masaj salonları da var ama onlardan birine gitmek istemiyorsanız ayırt etmesi pek zor değil. Çoğu masaj salonunun içi görünüyor, bazılarının kapısına da “no sex” yazmışlar.

Masaj tarifesi hemen hemen birçok yerde aynı. 1 saatlik tüm vücut masajına 300 baht verdik kişi başı. 8 dolara tekabül ediyordu.

Tüplü dalış, paraşüt gibi aktiviteler de yine yapabilecekleriniz arasında. Smilan Adaları dalış için süpermiş, meraklıysanız bir günü de dalışa ayırabilirsiniz.

Phuket’te neler yenir?

Bu konuda yetersiz kalabilirim işte. Jumbo karidesler, Noodlelar bazen güzel, bazen kötüydü. Ama bunlara genelde tekne turlarında maruz kaldım.

Biz tercihlerimizi uluslararası mutfaklardan yana kullandık. Patong’da deniz kıyısındaki Meksika Restoranı Coyote, onun üst katındaki Chicago Steak House, Banana Walk alışveriş merkezindeki Wine Connection isimli mekanlar bizim tercihlerimizdi.

Chicago Steakhouse’daki salata barı iyiydi. Wine Connection’da ise pizza gayet lezzetliydi. Şu İtalyan mutfağı iyi ki var, zorda kalınca nasıl da sığınıyoruz!

Hesaplarımız genelde 1000 baht civarı tuttu. Sanırım Thai food yemediğimiz için pek ucuza getiremdik yemek işini.

Patong’daki Jungceylon alışveriş merkezi ilginizi çekerse uğrayabileceğiniz bir durak. Biz kahve içmek için uğradık.

Sokaklardaki meyveciler, pancakeciler, dondurmacılar da cazip. Sizin gözünüzün önünde yaptıkları dondurmayı yapılırken izlemesi ilginç…

Yol üzerinde krep yaptırabilirsiniz

Gözümüzün önünde yapılan dondurma

Phuket’ten neler alınır?

Tayland alışverişte iddialı bir ülke. Bize göre farklı şeyler satılıyor, fiyatlar da makul. Pazarlığa %50 den başlamakta fayda var 🙂

Yazlık elbiseler, dekoratif ahşap objeler, filli olan her şey alınacaklar listesine dahil edilebilir.

Phuket’te sokaklarda gezerken göreceğiniz tezgahlarda ilginizi çeken şeyler mutlaka olacaktır.

Phuket’teki gezmeli, eğlenmeli, biraz da dinlenmeli tatilimizde neyi hangi sırayla yaptık yazmam gerekirse:

1.gün: Kamboçya’dan Phuket’e gece çok geç vardık, direkt otele gidip uyuduk.

2.gün: Gündüz epey uzun uyuduk, otelde takıldık. Hava biraz kapalıydı, denize girmedik. Akşamına Patong merkeze gidip kendimize tur ayarladık. Patong’da gezdik, alışveriş yaptık.

3.gün: Sabah erkenden Maya Bay tekne turu için otelden alındık. Tekne turu sabahtan akşam 5’e kadardı. Tur esnasında bol bol yüzdük, şnorkel yaptık. Phi Phi Don adasını gördük. Otele dönmemiz akşam 7yi buldu. Hemen hazırlanıp çıktık, istikamet Fantasea show. Yemeğimizi de oradaki açık büfede yedik. Dönüşte otele gidip uyuduk.

4.gün: Öğlene kadar otelde takıldıktan sonra saat 12’de John Grey Sea Canoe şirketi bizi otelden aldı. Phang Nga Bay tekne turu öğlen saatlerinde başlayıp akşam 8-9’a kadar sürdü. Akşam yemeği de teknede yenmiş oldu.

5.gün: Yine öğlene kadar otelde dinlenip Patong merkeze gittik. Orada bir tuk tuk ile anlaşıp bizi fil safariye götürmesini istedik. Safariden sonra Patong’a dönüp masaj yaptırdık. O sırada feci yağmur bastırdı. Yağmurdan fırsat bulduğumuz kadar gezmeye devam ettik.

Son gece yağmura yakalandık.

Phuket hatırası…

Ve ertesi sabah bizi Bangkok’un cehennem sıcağına uçuracak uçağımıza doğru yola çıktık…

 

Son Yazılar
Yorum ( 31 )
  1. Ezgi Işıklı
    23 Temmuz 2015 at 21:00
    Cevapla

    Merhabalar. Yazınız çok hoş olmuş. Ben ilerde kamboçya,tayland ya da phuket adalarına taşınıp vatandaşlığına geçmeyi düşünüyorum. ama hala kararsızım, blog blog geziyorum. izninizle bir sorum olacak, türkiyede çok muzdarip olduğum (bayan olarak) mini etekle gezme, gece dışarı tek çıkabilme konmularında bu 3 yerden güvenli olanı var mı ya da bunlar güvenli değilse tropik ve güvenli olan bir yer var mı gezdiğiniz, bildiğiniz?

  2. melıke kutlay Cengiz
    26 Temmuz 2015 at 21:00
    Cevapla

    Merhaba Ezgi Hanım, turist olarak gezmek ile vatandaş olmak arasında büyük fark var tabii ki. Kamboçya oldukça fakir bir ülkeydi, vatandaşı olmak istemezdim sanırım. Çok özgür ve güvenli bir yaşam sürüyorlar gibi de gelmedi bana. Tayland bu anlamda daha refah ama yaşamaya başlamadan önce gidip görmenizi öneririm. Bizim gittiğimiz turistik bölgelerde Kadınlar özgür gibiydi.

  3. canan
    28 Temmuz 2015 at 21:00
    Cevapla

    Melike, yine süper bir yazı olmuş, bir çırpıda okuyup bitirdim. Sevgiler, Canan.

  4. melike kutlay cengiz
    29 Temmuz 2015 at 21:00
    Cevapla

    sAĞOL CANIM BENİM, ÖPÜYORUM BEN DE!

  5. asya
    1 Eylül 2015 at 21:00
    Cevapla

    tayland vatandaşlığına geçip rahatça mini etek giyebilmek …:) sanki bizim ülkemizde giyilmiyor …HERKES ZATEN KESİN BAŞKA ÜLKE DE VATANDAŞLIK DERDİNDE HEPSİ HİKAYE…

  6. murat ildem
    6 Eylül 2015 at 21:00
    Cevapla

    11 yil once Phuket adasini yerle bir eden tsunami’nin manevi izlerini yerellerle konusabilme sansiniz oldu mu?

  7. melike kutlay cengiz
    7 Eylül 2015 at 21:00
    Cevapla

    Merhaba Murat Bey, yerellerle pek kaynaşma fırsatımız olmadı oradan oraya koşturmaktan. Ama tsunamiden eser yok gibiydi, çok iyi toparlamışlar adayı. Bu yorum ve diğer tüm yorumlarınız için çok teşekkür ederim 🙂

  8. tulay
    10 Kasım 2015 at 22:00
    Cevapla

    merhaba melike hn,\r\nblog çok güzel bende seyahat tutukunu bir insanım Avrupa’da bir çok şehir gezdim artık sıkıldım desem yeridir. Rotamızı bizde phuket e cevirdik sorularım biraz sizi yorabilir:) detaylı bir plan yapıyorum. Benim (eşimle ) seyahatim önce Bangkok da 2 gece kalış sonra 5 gece 6 gün phuket 1)ocak 2017 seyahat tarihim bileti ne zaman alayım thy düşünüyorum.2)tur şirketi ile değil kendimiz gidelim dedik güvenli bir sehir mi?3)kredi kartı ile harcama yap\r\nmak istemiyorum 10 gün için yanımıza kaç bin usd almak gerekir tahmini? Bizde seyahatimizde keyfimize ve rahatımıza düşkün bir çiftiz.4)otelı bızde bookıng den alalım dedik başka önereceğiniz güvenli bir site var mı?5)uçak yolculuğu biraz uzun ya thy uçakları konforlu mu?5)son sorum phukette mutlaka gıdın dedıgınız bir tur var mı (phı phı ve James bond adası harıc onlara zaten gideceğiz)\r\nve hediyelik eşya ne almayı tavsiye edersiniz? teşekkür ederim ve su mil olayı kartımı hemen mıle cevırdım ne kadar surede bılet bırıkır:)

  9. melike kutlay cengiz
    11 Kasım 2015 at 22:00
    Cevapla

    Selam Tülay Hanım, hemen cevaplara geçiyorum: 1) Seyahatinize daha çok var ama ne kadar erken o kadar iyi. 2) Gayet güvenli, kimseye bağlanmayın kendiniz gidin. Biz de öyle yaptık zaten. Bangkok yazısını hala yazamadım ama yazınca okursunuz, kendiniz rahatlıkla gezersiniz. 3) Biz 10 gün için 1500 dolar götürdük yanımızda ama kred kartından da harcadık biraz. Yapacağınız alışverişe ve yiyeceğiniz yemeklere bağlı biraz. Benim yazdığım Kamboçya Tayland gezi planı yazısını okudunuz mu? 4) Ben bazı otelleri hotels.com dan aldım, daha ucuz fiyat verdiği oldu booking’e göre. İki siteyi kıyaslayın derim. 5) Bizi götüren thy uçağı beklentimin altındaydı, koltuk araları dardı. Ama uçak boş olduğu için başka koltuğa geçip ayaklarımızı uzattık. Dönüş uçağı güzeldi. Thy aslında uzun uçuşlara genelde güzel uçak veriyor. Bence konforlu, yemekler de güzel. 6) Phukkette saydığınız turlar harici Smilan adalarında dalış yapılabilir. Çok iyiymiş. Başka aklıma gelen yok maalesef. Kredi kartı olayı da hangi kartı kullandığınıza ve ne kadar harcama yaptığınıza bağlı. Ne kadar zamanda mil birikir bilemiyorum o yüzden…\r\nUmarım yardımcı olabilmişimdir, sevgiler…

  10. mualla doğan
    14 Ocak 2016 at 22:00
    Cevapla

    Merhaba yazınız çok güzel ve açıklayıcıydı. bizim bir de 4 yaşında oğlumuz var. çocuklar için güvenli bir yolculuk olur mu? yol paranız ne kadara maloldu? hangi havayolunu tercih ettiniz?\r\nşimdiden teşekkürler 🙂

  11. irem
    3 Şubat 2016 at 22:00
    Cevapla

    merhaba yazinizi ilgiyle okudum. 3 yasinda bir oglum var mart ayinda gitmeyi planliyoruz ama cocugumuz oldugu icin biraz endiselerim var. cocuk icin uygun mu? dusuncelerinizi merak ediyorum cvp yazarsaniz sevinirim.

  12. melike kutlay cengiz
    29 Şubat 2016 at 22:00
    Cevapla

    Blogdaki teknik aksaklıktan dolayı yorumları geç cevaplıyorum, kusura bakmayın. 3 ve 4 yaşındaki çocuklarla da gidilebilir tabii ki. Sadece uçak yolculuğu düşündürücü. Bİz thy ile gittik, Tayland Kamboçya gEZİ PLANI YAZIMI OKURSANIZ FİYAT BİLGİLERİ VAR. iYİ EĞLENCELER!

  13. yasmin
    11 Nisan 2016 at 21:00
    Cevapla

    Merhaba,\r\n\r\nmayısta balayı için gideceğiz umarım yağmur yağmaz. Tur şirketleri için endişeliyiz. ne kadar harcama yaparız. bize en çok önerdiğiniz tur şirketi nedir. direk gidip orayla görüşelim.\r\n\r\ntşk,

  14. melike kutlay cengiz
    12 Nisan 2016 at 21:00
    Cevapla

    Merhaba, ben herhangi bir tur şirketi ile anlaşmadım. O yüzden bilemeyeceğim. Harcama konusunda da yorum yapabilmem için ne kadar kalacağınızı, ne tür aktivitelerden hoşlandığınızı bilmem lazım. Biz 10 gün Asya’da 1500 dolar harcadık. Otel ve uçak dahil değil.

  15. UMUR DİLEK
    25 Nisan 2016 at 21:00
    Cevapla

    ÇOK güzel ve bilgi dolu bir yazı olmuş tebrikler. Phuket’e gidecekler için alternatif bir yazı da bizden; http://livelovethank.com/bangkoktan-phuket-e-ilk-gozlemler/ \r\n\r\nSevgiyle,

  16. H.Murat ASLAN
    5 Mayıs 2016 at 21:00
    Cevapla

    melike hanım merhaba, yazılarınızla geçtiğimiz yaz Amerika gezimizi planlarken tanıştım. Elinize sağlık sade, ıhtıyacı karşılayacak detaya sahıp, çok keyıflı. ayrıca, gezımız öncesi çok faydalandığımı da belırtmek isterim. şimdi de sıra uzakdoğu gezimizi planlamakta dedim ve ilk olarak sitenize göz attım… tam ıhtıyacımı karşılacak bilgier edındım. 2017 ocak ta planlıyorum gezımızı ancak şimdiden araştırmayı tercih ettim. belkı zaman içerisinde soracaklarım olabilir. teşekkür ederim, elınıze sağlık.

  17. fatih burak
    11 Ağustos 2016 at 21:00
    Cevapla

    cok tesekkurler. bizde balayi icin gitmeyi dusunuyoruz. En guzel buldugum yazi sizinkiydi suana kadarki. Emeginize saglik.

  18. pelin tOsun
    5 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    hARİKA BİR TATİL OLMUŞ RESİMLER VE AÇIKLAMALAR BİRBİRİNDEN GÜZEL.EMEĞİNİZE SAĞLIK.BİZ DE BALAYI İÇİN 2017 AĞUSTOS AYININ SON HAFTASI PHUKETE GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ YALNIZ TÜRKİYE MEVSİMİ SICAKTAN KAVURURKEN ORADA İŞLER NASIL OLUR BUNUN TEREDDÜDÜNÜ YAŞAMAKTAYIM.EĞER BU KONU HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ İSENİZ BENİ YÖNLERNDİRİRSENİZ ÇOK SEVİNİR,TECRÜBENİZDEN FAYDALANMAK İSTERİM. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER..

  19. melike Kutlay Cengiz
    9 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    merhaba, Phukete ağustosta giden arkadaşlarım oldu, hava biraz bulutluydu fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla. Bir de bu tekne turları yapılmıyor olabiliyor o aylarda. Yine de gidilmez değil, farklı tecrübeler için her zaman gidilebilir.

  20. Misafir
    19 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    melıke hanım merhaba kEYIFLE OKUDUM. yorum yazmaya calısıyorum ama ınsallah sayfaya duser ocak sonu subat bası gıtmeyı planlıyorum puket- bankok ve sıngapur olarak. yalnız yenı hamıleyım 4 bucuk aylık hamıle olmus olacagım. denız urunlerı de tavsıye edılmıyor. hayvanlar bocekler. evhamlanıyorum bılıyorum ama sızce sıkıntı olurmu ordakı durum? yanı fılın uzerıne de cıkmak ıstıyorum :)))))))))) uzun da bı uzak yolculugu var ama emın olamadım fıkırlerınız benım ıcın cok onemlı

  21. melike kutlay cengiz
    20 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    Merhaba, bence 4.5 aylık hamile rahatlıkla gidebilir. Tabii doktor da okey verirse. Uçuşta sıkıntı olmaz, bol su için. Ben hem 9. hafta da, hem de 34. haftada uzun uçuşlar yaptım. Yemek konusu sizi en çok zorlayacak konu. Ben makarna ve pizza yemekten sıkılmıştım. Bİr de hamburger. Kilo alınıyor ama sırf yemek mevzusu yüzünden iptal etmek istemezdim tatilimi doğrusu.Bol şans dilerim 🙂

  22. bilal
    25 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    2017 şubat olarak puket e gitmeyi düşünüyoruz balayı için. sizden öğrenmek istediğim 6-7 gecelik bir tatil için bize ne kadara mal olur.balayını tam anlamoıyla yaşayacağımız kalacak bir yer öneriniz var mı. en çok neye dikkat edelim.

  23. melike kutlay cengiz
    31 Ekim 2016 at 21:00
    Cevapla

    mERHABA, BALAYI İÇİN PHUKET HARİKA BİR ROTA. bİZİM OTELİMİZ BALAYINA UYGUNDU AMA DAHA FARKLI FİYAT ARALIĞINDA BİR SÜRÜ OTEL VAR. bOOKİNG GİBİ BİR SİTEDEN KEYFİNİZE UYGUN BİR OTEL SEÇEBİLİRSİNİZ. 6-7 GÜNLÜK BÜTÇE SİZİN HARCAMA STANDARDINIZA GÖRE DEĞİŞİR, NE FİYAT VERSEM BOŞ… bİZ BU GEZİDE 9 GÜNDE 1500 DOLAR HARCAMIŞTIK YAKLAŞIK (UÇAK VE OTEL HARİÇ). sİZ DAHA EKONOMİK DAVRANABİLİRSİNİZ.

  24. Şinasi Demir
    19 Kasım 2016 at 21:00
    Cevapla

    Sizi kutluyorum. Herşeyden önce çok samimi bir seyahat notu.\r\nBende kasım 22 de gidip 20 gün kaLacağım .ağırlıklı olarak yacht master kursu alacağım \r\nFırsat buldukça da çevreyi gezeceğim .\r\nGerçekten kutluyorum. Diğer destinasyonlar da da yaZın.\r\nKutluyorum

  25. ilknur
    4 Aralık 2016 at 21:00
    Cevapla

    Merhabalar,\r\n\r\nTEmmuz ayında evleneceğiz balayını phuket singapur bangkok 3 ülke olarak istiyoruz. yada singapur tayland phuket olabilir nasıl bir yol izlemeyelim hava sartları temmuz ayında nasıl olmaktaır. ingilizce seviyemizde az.

  26. melike kutlay cengiz
    4 Aralık 2016 at 21:00
    Cevapla

    İlknur Hanım, Singapur, Bangkok ve Phuket istiyorsunuz anladığım kadarıyla. Biletinizi Bangkok gidiş, Singapur dönüş alabilirseniz çok rahat edersiniz. öNCE bANGKOK, SONRA pHUKET, SONRA sİNGAPUR İYİ OLACAKTIR: 2 ŞEHİR GEZİSİ ARASINA 1 TATİL ADASI ŞEKLİNDE. iNGİLİZCE SORUN OLMAZ ÇÜNKÜ tAYLAND’DA DA ÇOK FAZLA KONUŞAMIYORLAR iNGİLİZCE. vÜCUT DİLİ İLE ANLAŞIRSINIZ. tEMMUZ BURALARI GEZMEK İÇİN EN İDEAL AY DEĞİL, AMA PİŞMAN DA ETMEZ SANIYORUM.

  27. Orçun
    30 Mayıs 2017 at 21:58
    Cevapla

    Merhaba ;

    BU tatilinizi hangi ayda yaptınız? Temmuz agustos ekim 3. dne birinde gitmeyi düşünüyorum ama tavsiyeniz ne oolur?

    • Melike Kutlay
      31 Mayıs 2017 at 08:32

      Normalde kasım-nisan arası daha uygun aylar ama illa bu 3ünden biri derseniz ekim derdim sanırım :S Haziran ve ağustosta giden arkadaşlarım da oldu, mevsime rağmen sevdiler yine Phuket’i ama bazı aktiviteler kapalı, hava ise çok bulutluymuş. Şans meselesi biraz da. Biz nisanda gitmiştik, çok sıcaktı özellikle Bangkok.

  28. Özge
    10 Mart 2018 at 11:11
    Cevapla

    Merhabalar yazılarınız çok okunası tebrikler. Biz de eşimle 16 martta phuket e gidiyoruz 1 haftalık. Ve ben de sizin gibi 8-9 haftalık hamile olacağım ve biraz endişeliyim açıkçası. Hamileliginize orda nasıl geçtiğine veya keşke şöyle yapsaydım yada yanımda şunu götüreyim veya şöyle yeseydim vs vs bu konuda soyleyebileceginiz bir kaç şey var mı ipucu mayetinde :))

    • Melike Kutlay
      14 Nisan 2018 at 17:47

      orada olmakla ilgili bir sıkıntım olmadı, sadece her tür yemeği yemeye çekindim. oraya hamile değilken gitmiş olmayı isterdim ama bu gittiğimde yanımda götürdüklerimle ilgili veya plan programla ilgili bir sıkıntım olmadı.

  29. soner bingöl
    14 Ocak 2019 at 16:44
    Cevapla

    Merhaba,

    Arkadaşım Ali’yle uzun araştırmalar sonucunda phuket e gitmeye kara verdik. Önce 2 vesikalık fotoğraf kapıp bankaya pasaport ücretimizi yatırarak emniyet müdürlüğüne başvuruda bulunduk. 15 dk lık işlem sonrası 3 gün içinde pasportumuzu adresimize gönderdiler. Bu kadar basitmiş meğer. O pasaport un üzerinde resmini görünce acaip moda giriyosu tafrası yeter yani 🙂 Neyse, Daha sonra en ucuz uçak bileti almak için 6 web sitesine alarm kurduk ve bir gece yarısı çalan alarmla birlikte kelepir fiyatına bilet aldık. (hava yolu şirketlerinin kendi web sitelerinde her zaman daha pahalı) İlk kez yurtdışına çıkacağımız için birçok soru işareti vardı kafamızda. Yanımızda 4 kilo kavurma, 2 kangal sucuk, 1 kilo kaşar, 100 lava<ş ekmek götürdük:) korkmayın sorun etmiyolar . 14-23 haziran 2018'e e gidiş dönüş biletimizi aldık. İstanbul atatürkten kazakistan başkenti almatı ya uçtuk. Orda 8 saat çok çileli bir bekleyişten sonra sonra da bangkok a uçtuk. Ordan da 1 saate phuket e. Yalnız söyliyim Kazakistan çok boktan bi yer 3. dünya ülkesi gibi. rüşvet yaşamlarının bir parçası olmuş. Güya uluslararası havalimanı ama mülteci kampı gibi. İçeride 10 dolar almadan size wifi vermezler zorlamayın yani. Allahtan dışarı çıkıp şehri gezmedik yoksa tatilimiz ziyan olurdu. Neden diyeceksiniz, çünkü dönüşte o hatayı yaptık:) Yalnız hiç yurttan dışarı çıkmamış biri için gördüğünüz herşey dikkatinizi çekiyo bence yaşadığımız herşey çok eğlenceliydi. Neyse… derken o sevimsiz şehirden ayrıldık ve bangkok a indik. Çok büyük bi havaalanları var. İner inmez koridordan yürüyosunuz ve bankolardan ülkeye giriş evrakını alıp dolduruyosunuz. Sonra da o evrakla pasaport kontrol noktasından girişinizi yapıp havaalanının içine doğru yürüyosunuz. Orda daty free yani free shop larsan alışveriş yapabilirsiniz. Hiç heveslenmeyin sigarayı türkiyeye göre sadece 1 tl aşağı alabilirsiniz öyle anlatıldığı gibi ucuzluk yok. Varsada eskidenmiş heralde. Ama yinede bi karton alın içiyorsanız çünkü phukette 1 paket sigara 22 tl ye denk geliyo. Ülke insanı aç zaten sigara içen bile yok gibi. Neyse, sonrasında havaalenına giriyosunuz. Aman Allahım o nası bi koku. İlk kez ülkenin kokusunu orda almaya başlıyosunuz. Arkadaşım ali havaalanında yürürken sürekli öğürüp durdu o derece yani. Baharattan mıdır yağlardan mıdır böceklerdenmidir artık yiyolarsa tüm ülke tüm insanlara o koku sinmiş. Havaalanında dev budalar var çok değişik. Orda biraz takılıp phuket uçağına bindik. Zaten saat başı phukete uçuş var. Hostesler çok tatlı çok yardımsever. onlara savadi kap demeyi ihmal etmeyin:) ama yinede verdikleri hiçbişyi yemedik. düşünün ki verdileri kek te bile o koku var. phukete inmeden havada müthiş bi manzara var cam kenarı almayı ihmal etmeyin. rüya gibi bi doğal güzellik. Phuket havaalanında inince birleşmiş milletler gibi her tür insan görmeniz mümkün. taksiye verek paranız varsa o ayrı ama üçte bir fiyatına patong merkeze götüren dolmuşlar var kapıda. hem daha eğlenceli ve maceralı. Yalnız dostlar, haziranda gitmeyin derim. 9 gün kaldık 8 gün boyunca sürekli yağmur yağdı. yağıp açıyor diyenler bizi çok yanılttı. sadece 1 gün açtı ve o gün ada turuna gidebildik. patong sahilinde denize girerim derseniz o zaten mümkün değil. kırmızı bayrak var plaj boyu izin vermiyolar. dalgalar sörflük. Hava böyle olunca kendini sakoğa caddeye veriyosun zaten. çok dolu dolu bi tatil yaşadık biz. beklediğimizin çok dışında acaip şeyler yaşadık.gitmek isteyenlere küçük tiyolarımız olacak elbet 🙂 şimdilik bu kadar…

Bir cevap bırakın